Olası Kıbrıs depremine karşı hazırlıkta ilk adım, şüphesiz yaşadığımız binaların sağlam olup olmadığının denetlenmesi.
Bu konuda ilk adım okulların ve hastanelerin denetimiyle atıldı. Ama ya konutlar?... Sonuçta bu depremin hangi saat diliminde olacağı belli değil. Ya gündüz değil de Türkiye’de olduğu gibi gece evlerimizde bizi yakalarsa… O zaman ne yapacağız?
Son yıllarda yüksek katlı binalarla gündeme gelen Long Beach sahili, depreme karşı yumuşak karnımızı temsil ediyor.
Neden diye soracak olursanız, ülkede depreme karşı yapılan zemin etüdlerine göre taşıma kapasitesi en düşük yer Long Beach sahili…
Üstelik bu 2015’te yapılan ülkesel fiziki planda da açıkça belirtilmiş…
Zeminin adeta bataklık gibi olduğu bu bölgede yüksek katlı bina yapılamaz mı? Elbette yapılır.
Ancak uzmanlar bu bölgede sert zemine ulaşmak için temelde 40 metrelik kazıklar çakılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Kimseyi suçlamıyoruz. Umut ediyoruz ki buradaki inşaat şirketleri, Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden aldıkları vizenin gereğine uygun olarak bu binaları inşa ettiler.
Ancak şu anda bu binalarda oturanların içlerini rahat ettirecek bir açıklama neden yapmıyorlar?
İlgili müteahhitler, “işte aldığım vize, işte inşaat mühendisinin çizdiği proje, işte projeyi uygulayan taşeron firmanın yaptığı iş karşılığı bana çıkardığı fatura” diye belgeleri neden kamuoyunun önüne sermiyor? Bu şekilde bir sıkıntı olduğunda o bina ile ilgili sorumluya da ulaşmaz mıyız?
Bu yapılmadıkça insanların içini bir şüphe kemirmeye başlıyor… Acaba oturduğum bina sağlam mı?.. Projede ortaya konan temel atıldı mı?..
Tüm bu soruların yanıtı şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşmalı.
Aksi halde gerçek depremden önce dedikodu depremine kurban gideceğiz.
Dedikodu dediysek malum, ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Kilometrelerce uzaktaki Türkiye’deki deprem felaketinin ardından Long Beach’te bazı yüksek katlı binalarda görülen çatlaklar, sosyal medyada gündem oluyor.
Bu iddialar gerçekse, daha burada deprem olmadan bu binalar bu hasarı aldıysa, varın siz düşünün Allah korusun olası bir deprem felaketinde karşı karşıya kalacağımız durumu…
Meselenin bir de ekonomik yönü var. İnsanlar yaptıkları yatırımı korumak için aldıkları konutu sigortalamak istiyor. Yaşanan son hadiselerin ardından depreme karşı dayanıklılığı ispat edilemeyen inşaatların sigortalanmasında sıkıntı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, sigorta şirketleri bu binaları sigortalamakta isteksiz davranabileceğini belirtiyor.
O yüzden şimdiden uyaralım.
Başta Long Beach sahilinde olmak üzere müteahhitler yaptırdıkları evlerin projeye uygunluğunu belgeleriyle ispat etmeliler. Bu görev onların topluma borcudur. Bizden söylemesi…