Long Beach’te biz soruyoruz. Ama ne yazık ki koca koca evleri yapan müteahhitler susmaya devam ediyor.
Bu binalarda yaşayan insanların içine su serpecek bir açıklama ise ne yazık ki çok görülüyor.
Yazık…
Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, ülkede yarın deprem olacakmış gibi bir hazırlık yapılması gerektiğini ifade ederken, ülke çapında bir seferberlik başlatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Bunun için önce devlet okullarının, hastanelerin ve elbette kamu binalarının depreme dayanıklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekiyor, ilgili raporların hazırlanması önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor.
Tün bunların yanında deprem konusunda ciddi risk altında olan Long Beach gibi zemini adeta bataklık olan bölgelerde de ciddi sıkıntı var.
Usar, bu konuda şunları söylüyor:
“Bu zemine yapılan binaların çok daha özellikleri olması gerektiğini konuyla ilgili uzmanlar açıklıyor. Dolayısıyla Long Beach gibi bölgelerde olan binaların temellerinin kaç metre derinlikte olduğu, bu temellerde ve yapılarda kullanılan malzemelerin neler olduğunu, devlet tarafından da vatandaşlar tarafından da bilinmesi gerekir. Yüksek katlı binaların olduğu yerde riskin daha fazla olduğu düşünülürse o binaları yapan kişilerin ne kadar temel kazdıkları, o temellerde ne kadar demir, ne kadar çimento kullandıklarını da belgelemeleri gerekiyor ki insanlar endişeye kapılmasınlar. Müteahhitler bunu yaparsa töhmet altında da kalmayacaktır.”
CTP Milletvekili’nden önce UBP Milletvekili Yasemin Öztürk de aynı konuyu gündeme getirdi. Onun öncesinde Kıbrıs Türm Mühendis Mimar Odaları Birliği’nin eski Başkanı Seran Aysal da aynı çağrıyı yaptı.
Ancak ne yazık ki konunun muhatapları kulaklarının üzerine yatmaya devam ediyor.
Bölgede oturan binlerce insan endişeli. Ancak bu endişelerin hiçbirine yanıt verilmiyor.
Bu iş gönül rızasıyla olmuyorsa devlet öncülük etmeli.
Herkesin oturduğu binanın yapımıyla ilgili bilgi edinme hakkı var. Biz bu hakkı Ada TV olarak sonuna kadar savunacağız. Kulaklarının üzerine yatanlara buradan duyurulur. Bizden söylemesi…