Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “çadır sınıf” uygulamasının başlamasıyla birlikte, bazı sınıfların sular altında kalması sonrası Meclis’te yaptığı konuşmada, “Ülkenin gerçeği bu. Yüzleşeceksiniz, yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “çadır sınıf” uygulamasının başlamasıyla birlikte, bazı sınıfların sular altında kalması sonrası Meclis’te yaptığı konuşmada, “Ülkenin gerçeği bu. Yüzleşeceksiniz, yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.
Çok tartışılan bu sözlerin elbet de doğru yönleri var. Ama yüzleşmekle ile alışmayı karıştırmamak kaydıyla…
Çünkü biz ne yazık ki yüzleşmekle alışmayı karıştırıyoruz.
Yüzleşmek önemli.
Çünkü bir sorunu çözmek için önce o sorunu tüm gerçekliğiyle karşınıza almalısınız.
Madem yağmura kurban giden çadır okullarda başladı o “yüzleşme”.
O halde devam edelim.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, bu ülkede tüm okulların yenilenmesi için 250 milyon TL’lik bir kaynağa ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
Alın size yüzleşmemiz gereken bir konu daha.
Bu kaynağa nasıl ulaşabiliriz?
Maaşıma dokunma, vergi toplama, ek mesaimi alma...
Peki nasıl olacak?
Bu kaynak sağlanacak?
İşte yüzleşmemiz gereken bir mesele daha…
Bütçenin yüzde 80’iyle maaş ödeyen bir devlet, vatandaşına olan sorumluluklarını nasıl yerine getirecek? Hastanelerini, okullarını, kamu binalarını nasıl depreme karşı güçlendirecek?
Bir hal yasasının 20 yıl tartışıp ancak parlamentosundan geçirebilen bir ülke, yaşadığı sorunları hangi hızla aşacak, nasıl gelecek yıllar için planlama yapacak?
Tüm bunlar ülkenin yüzleşmemiz gereken diğer gerçekleri…
Saymaya devam edelim mi?
2015 yılında ülkesel fiziki planda “zemini en riskli bölge” olarak belirlenmesine rağmen Long Beach’de bu yüksek katlı yapılaşmaya nasıl müsaade ettik?
Daha sonra hazırlanan ünlü “rant planında” bu yapılara yol verirken, zemini kayalık olan ve asıl yapılaşmanın olması gereken Kalecik gibi yerleri nasıl patates tarlasına çevirmeye yeltendik?
İşte size yüzleşmemiz gereken diğer gerçekler.
Sözümüzün başında da söyledik. Yüzleşmek güzeldir. En azından sorunların tespit edilmesine fayda sağlar. Ama alışmak… İşte o alışmak “Burası Kıbrıs, böyle gelmiş, böyle gider” felsefesinin temelini oluşturur. O temel de bu ülkeyi ilk sarsıntıda yıkar. Dost acı söyler. Buradan uyaralım… Bizden söylemesi…