Günlerce yazdık. “50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Türkiye’deki deprem felaketinin ardından hiçbir şey eskisi gibi olamaz” dedik.
Uzmanlar 7 şiddetinde bir depremin Kıbrıs’ta da olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Biz de Star Kıbrıs Medya Grubu olarak yayınlarımızda sorduk.
Ülkemizde özellikle zemin açısından riskli görülen başta Long Beach olmak üzere İskele ve diğer bölgelerde yapılan inşaatların durumu nedir?
Bu soruyu elbette durup dururken sormadık.
500 kilometre ötede Türkiye’de yaşanan depremin burada bazı yeni binaları da etkilediği, hatta bazılarında çatlaklar olduğu öne sürülüyor.
“Yapılan bütün inşaatların sahipleri bu konuda uzman kurumlardan aldıkları raporu açıklasınlar. Yatırımcıya ve bölgede ev alan insanlara güvence verilsin” dedik.
Başta siyasiler olmak üzere kamuoyundan da destek gören bu çağrımıza ilk olarak Safa Grup’dan olumlu yanıt geldi. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa, Kalecik’teki yaptığı yeni projesine ilişkin dünyaca ünlü emlak yatırım danışmanlık şirketi EC HARRIS’ten aldığı raporu açıkladı.
Dün bir önemli açıklama daha oldu.
İnşaat firmalarından NorthernLAND Construction Ltd. de kamuoyuna bir bilgilendirme notu yayınladı.
Tüm projelerinin 2015 yılında çıkarılan deprem yönetmeliğine uygun olduğu belirtildi.
Ayrıca, projelerin KıbrısTürk Mimar ve Mühendisler Odası’ndan ve İnşaat Mühendisleri Odası’ndan vize onayı aldığına dikkat çekildi. Özel projelerde yine onaylı firmalardan proje kontrolörlüğü ve danışmanlık alındığı belirtildi.
Elbet de bu açıklamalar da çok değerli açıklamalardır. Kendilerini kutlarız. Çalışma prensibini ortaya koyuyorlar.
Ancak sözünü ettikleri uzmanlar da acaba bu çalışmaların altına imza attılar mı? O raporun da kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmasında fayda var.
NorthernLAND, bu açıklamanın dışında uzmanlardan alınan bu raporları da açıklarsa mesele hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşur.
Safa Grup ve ardından NorthernLAND Ltd. önemli bir adım attı. Peki ya diğerleri?..
Bölgede iş yapan diğer inşaat şirketlerinin de bu adımları izlemesi gerekir.
Aksi halde inşaat sektöründe yaşanan dedikodu depremi, gerçek deprem olmadan çok daha yıkıcı bir etki gösterecek. Bizden söylemesi…