Kira artışları dur durak bilmiyor. Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonist ortam, kiralarda yüzde 300 gibi artışa neden olunca devlet duruma el koydu. Bir yıl boyunca kira artışları yüzde 25 ile sınırlandı.
Bazıları bu karara uydu, bazıları uymadı.
Özellikle depremin vurduğu kentlerde ayakta kalan binalar için istenen fahiş kiralarla ilgili hükümet hapis cezası bile verilebileceğini açıklayarak, bu konuda yasal düzenleme yaptı.
Devlet olmak işte bunu gerektirir.
Peki bizim ülkemizde durum ne?
Bazı ev sahipleri dövizdeki artışı yeterli bulmayınca geçen yıl 300 Sterlin istedikleri eve bu yıl 500 Sterlin talep ediyor.
TL ile kiralamalarda ise durum daha korkunç.
Hafta içinde açıklanan yılık enflasyon rakamı, yüzde 66 gibi bir rakama tekabül ediyor.
Ancak kiralara istenen artışlar yüzde 200’ü buluyor.
Hiçbir şeyin denetlenmediği ülkemizde konut kiraları da ne yazık ki ev sahiplerinin iki dudağı arasına kalıyor.
KTAM Başkanı Güven Bengihan’ın hafta içinde ADA TV’de yaptığı “Kira artışına tavan sınır gelmeli, en çok yüzde 50 artış olmalı” önerisine iş dünyasından farklı bir yorum geldi.
İŞAD Başkanı Enver Mamülcü, yıllık kira artışının en çok yüzde 25 ile sınırlanması gerektiğini kaydetti.
Oranlar farklı olabilir ama herkesin üzerinde hemfikir olduğu konu mutlaka bir tavan sınır olması gerekliliğidir.
Böylelikle evi kiralayan da, kiraya veren de bir yıl sonra hiçbir tartışmaya mahal olmadan ne kadar kira ödeyeceğini bilir.
“Konuta yatırım yapanların bu yatırımın karşılığını almaları gerekir” eleştirisine da yanıt veren İŞAD Başkanı, “Konutun değeri zaten yükseliyor. Yatırımın karşılığın sadece kira üzerinden alınmaz” diyor.
Meselenin ciddi bir sosyal tehlike taşıdığı herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir konu.
Yakında mahkemeler ev sahipleriyle kiracıların, alacak verecek davalarıyla dolup taşacak. Hükümet bir an önce bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Bizden söylemesi…