Star Kıbrıs’ın dünkü manşetinde dile getirdiği ilaç sorunu vatandaşın duygularına tercüman oldu.
Gazetemize gelen çok sayıda destek , doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Meseleyi tekrar anlatalım.
Kanser tedavisi gören hastalar, devlet aracılığıyla ilaca ulaşamıyor.
Bazı ilaçlar devletin elinde bulunmazken, bazılarının bir kutusu ecza depolarında 37 bin TL’ye alıcı buluyor.
Bu ilaçlara da parası olan çok az sayıda şanslı bir azınlık sahip oluyor.
Sağlık Bakanlığı’nda ilaç sorununa ilişkin dün yapılan açıklamada kas gevşeticiler, kalp damar sistemi ilaçları, antibiyotikler, bağışıklık sistemi baskılayan ilaçlar, peptik ülser ve reflü ilaçları, epilepsi ve parkinson tedavisinde kullanılan ilaçların ülkeye geldiğini açıkladı.
Elbette sevindik.
Ancak kanser ilaçlarında hala daha sıkıntı devam ediyor.
Kimse kanser hastası bir insana “biraz sabret ilacın gelecek” diyemez.
Meselenin özünde sağlığa ayrılan bütçenin yetersiz olması gösteriliyor.
Ülkeyi yönetenler bir an önce seçim gündeminden çıkıp halkın gündemine dönmeli.
Yine hafta içinde Mağusa’da yapılan bina denetimlerinde 15 binadan 14’ünün hasarlı çıkmasını manşete taşıyarak, “Long Beach’deki binalar ne olacak?” diye sormuştuk.
Hala daha yanıt gelmiş değil.
2015’teki ülkesel fiziki plana rağmen “zemini en riskli bölge” olarak belirlenmesine rağmen inatla Long Beach’de yapılan yüksek katlı binalar, ülkenin bir başka önemli sorunudur.
Bu evleri yapanlar bu meseleyi görmezden gelebilir ama devletin böyle bir lüksü yoktur.
Sosyal medyada yayılan iddialar ve kulaktan kulağa dolaşan bilgiler, yan yatan binaların, kolonları çatlayan evlerin olduğunu gösteriyor.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bu iddialar başta yerel yönetimler olmak üzere hızla ele alınmalı, bölgedeki vatandaşın tedirgin bekleyişine son verilmelidir.
Kimsenin gündemi tek milletvekili koltuğu için yapılacak seçim değil. Sokakta hayat başka akıyor. Bunu görmezden gelen iktidar muhalefet ayırt etmeksizin tüm siyasileri buradan uyaralım. Bizden söylemesi…