Tepeden tırnağa ülke olarak tel tel dökülüyoruz.
Sendikalar grevde… Sınavlar yapılmıyor... Öğrenciler çaresiz... Veliler tepkili...
Hükümete bakıyoruz…
Tüm partiler tek milletvekili koltuğu için yapılan ara seçime odaklanmış, vatandaşın derdi kimsenin umurunda değil…
Hayat pahalılığı desen almış başını yürümüş. Asgari ücretli bir aile temel gıdaya dahi ulaşmakta zorlanıyor.
Gençler çareyi göç etmekte arıyor.
Ülkenin geleceğine ilişkin tek bir iyimser söz bile “hayalci” olmakla nitelendiriliyor.
Memleketin mahkemelerinde verilen cezalar, mahkemenin yargıcı tarafından bile “caydırıcı” değil diye sitemle eleştiriliyor.
Çünkü caydırıcı bir ceza verebilmek için gerekli yasa, ne yazık ki 1950’den kalma kanunlarımızda bulunmuyor.
Emin olun dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ülke iflah olmaz.
Tüm bunların çözümü elbette mümkündür. Ama bunun için güçlü ve kararlı bir siyasi irade gerektirir.
Bu kapsamda yapılması gereken bellidir. Hükümet edenler cesur bir şekilde kararlar alıp sorunların üstüne gitmezlerse bu meselelerin hiçbiri çözülemez.
Öğretmen öğrenciyi silah gibi kullanıp hükümeti yıpratmaya çalışırsa, kurslara katılmayı reddedip, bir ders fazla yapmamak için 40 takla atarsa, bunun için de tam gün eğitime karşı çıkarsa…
Hükümet ara seçime kilitlenip yaşadığımız sorunları çözmek yerine sorunları halının altına süpürüp sürekli ertelerse…
İş adamı “Nasıl olsa kimse vermiyor, ben neden vereyim” diye devlete vergi vermekten kaçarsa…
Yargıç, 12 yaşındaki öz yeğenine tecavüz eden sapığa 5 yıl 6 ay hapis cezası verip, yasaların yetersizliğinden, cezaların caydırıcı olmadığından yakınıyorsa…
Biz nasıl düzlüğe çıkacağız?
Her konuşmasında kendi ayakları üzerinde duran bir ülke olmaktan söz eden, iktidar muhalif ayırt etmeksizin tüm siyasetçiler, bu ülkenin geleceğine ilişkin bir kaygı ya da sorumluluk hissediyorsa bu su sorunun yanıtını bize vermek zorundadır.
Açık söyleyelim. Böyle giderse bırakın kendi ayakları üstünde duran bir devlet olmayı, sürünen bir devlet olarak kalmayı bile başaramayız. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi…
