TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamayla kablolu elektriğin en kısa zamanda nihayet bu ülkeye geleceği netleşmiş oldu.
Peki bu proje bugüne kadar neden gerçekleştirilemedi?
Bu vizyonu bugüne kadar herhangi bir Kıbrıslı Türk yatırımcı neden ortaya koymadı?
Haksızlık yapmamak adına söyleyelim. Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim.
Kablolu elektrik bundan 17 yıl önce Safa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa tarafından gündeme getirilmiş bir projedir.
Ne yazık ki Ali Özmen Safa’nın ortaya koyduğu o vizyon, bize özgü bir hastalık olan kıskançlık yüzünden gerçekleşmedi.
Ali Özmen Safa kimdir?
Kıbrıs’a gelmeden önce İngiltere’de 3 bine yakın ev yaptı. 2000 yılında Hong Kong’da, Dubai’de, Moskova’da, Türkiye’de emlak ofisleriyle İngiltere’deki inşaatlarını pazarlıyordu. Dünyanın birçok yerinde seminerler, konferanslar verdi.
2003-2004 yıllarında Kıbrıs’ta 10 değişik sitede bine yakın evin inşaatına başlarken, yabancılara ev satmak istiyordu. O zaman herkes şunu söylüyordu.
“Kuzey Kıbrıs’ta yabancılara en fazla bir yılda toplam 150 tane ev satılır, Ali Özmen Safa bin tane yapmaya kalkıyorsa demek ki, aklı az, parası çoktur. Satamayacak” dediler.
Çünkü kendilerinin memleket dışında emlak satmaya tecrübesi yoktu.
Ali Özmen Safa 2003-2004 yıllarında Kıbrıs’a geldiğinde inşaat şirketlerinin bırakın maketi, satış broşürleri dahi yoktu.
Uluslararası arenada kendilerine ambargo uygulandığı için memleket dışına çıkıp satış yapamıyor, hiçbir fuara katılamıyorlardı.
Ambargoyu kıran Ali Özmen Safa, ülkedeki 35-40 inşaat şirketini Londra’da fuara götürdü. Dünyanın en saygın emlak fuarında Türk Köyü’nü kurdu.
2003 yılında Kıbrıs’a geldiğinde basın toplantısında kendisine sorulan ilk soru “Memlekete ne kadar para getireceksin” oldu. Safa, o soruya “Paradan daha önemli bir şey var. İsteğimiz kadar para getirebiliriz. Ama ben uluslararası tecrübemi, bilgimi, vizyonumu getireceğim” dedi.
Ali Özmen Safa, bu ülkeye sadece para değil işte o sözünü ettiği vizyonu getirdi.
16 yıl geçti. Bugün hala daha Kıbrıs Türk Havayolları’nı konuşuyoruz. Ali Özmen Safa’nın satın alması engellenmesiydi bugün Kıbrıs Türk Havayolları yaşıyor olacaktı.
17 yıl geçti. Bugün hala daha Türkiye’den gelecek kablolu elektriği konuşuyoruz. Safa’nın girişimi engellenmeseydi kablolu elektrik çoktan ülkemize gelmiş olacaktı.
Türk edebiyatının ünlü kalemi Namık Kemal’in dediği gibi bu güzel ülke iki şeyden çok çekti. Sivrisinek ve dedikodu. Daha doğrusu kıskançlık.
Zamanla bilim gelişti. Sivrisineğe karşı çare bulduk. Ama dedikodu ve kıskançlığa ne yazık ki çare bulamadık.
Öyle ki Ali Özmen Safa’ya yapmak nasip olan İsmail Safa Camisi’ni bile kıskandılar. Ne dediler? “Lanet olsun bize, bekledik Londra’dan biri gelsin bir cami yapsın da rahatlıkla ölülerimizi gömelim …”
Ali Özmen Safa 25 yıl önce bomboş bir tepe olan, ne suyu, ne yolu, ne de elektriği olan Safaköy’ü bugünkü noktaya getirdi.
İskele Belediyesi “buraya yaşam getireceksen sana verilecek tek bir kuruşumuz yok” bile dedi…
Ali Özmen Safa, ortaya koyduğu vizyonla bunların hepsini yaptı.
İki üç kilometre mesafeden 3 milyon dolar harcayıp elektrik getirdi. Etraftaki diğer yaşam yerlerine de elektrik sağladı.
İki kilometre asfalt yol yaptı diğer yerleşim yerleri de bu yolu kullandı.
2,5 milyon dolar harcayıp deniz suyu arıtması kurdu. 2.5 kilometre boru döşeyip Safaköy’e yaptığı 500 konuta su verdi. Zaman zaman su ihtiyacı olan belediye de buradan su aldı.
Kısaca Safaköy’de bir yaşam yarattı. Bunlar hep olurken kıskananlar, “Bu adamın parası çok, aklı az” demeye devam ettiler. Bu evleri kime satacak diye gülüştüler.
Ama bugün bölgedeki tüm esnaf “Allah Razı Olsun Ali Özmen Safa’dan” diyor. Bakkallar, restoranlar, berberler, yandaki köylerde yaşayan ve şimdi iş bulabilen vatandaşların hepsi dua ediyor.
Sözün kısası vizyon önemlidir. Bu vizyonu ortaya koyan Kıbrıslı Türkü aşağı çekmeye çalışan bu yapıyı değiştirmedikçe bizden ne köy olur, ne kasaba… Bizden söylemesi…