Emperyalizm , tarihin her döneminde var olmuş ve sömürücü baskıcı rejimini her zaman devam ettirmiştir .
Emperyal güçler , tarihte , idare şekli ne olursa olsun bunu hep sürdürmüşler ve dünyayı sömürerek , ülkelerini refaha boğmuşlar . Sömürdüklerine ise sürünme , cefa ve ölümden başka bir şey vermemişlerdir .
Bunu yaparken de , kuzu postunu hiç ihmal etmemişler .
Halen de bu postun içerisinde türlü dolaplar çevirmenin hesabı kitabı içerisinde , beyhude bir çabanın peşindeler .
İki kutuplu dünya düzeninde , eski yöntemleri olan silah yöntemini kullanarak ülkeleri fethedemeyeceklerini anlayınca . Değişik bir yönteme baş vurarak , geri kalmış ülkelere gülücükler saçarak , bin bir vaatle başta kültür emperyalizmi olmak üzere , ülkeleri içten fethederek , her isteklerini elde ettiler .
Bunu yaşayarak gördük ve görmeye de devam ediyoruz .
1917 devrimi ile dünyada baş gösteren Komünist rejimi , ortadan kaldırmak için batılı emperyal güçler , ellerinden ne geldi ise yaptılar ve 73 yaş ömür biçerek , bu rejimi ortadan kaldırdılar .
Zannettiler ki , eskisi gibi dünyada at oynatacaklar .
Sovyetler Birliğinin dağılması ile , bunda bir müddet başarılı oldular .
İki kutuplu dünyayı ortadan kaldırdıktan sonra , değişen gelişen ve oluşan dünya gerçeği karşısında “ eski çamların çoktan bardak olduğunu “ gördüler .
Sosyalist devletten , ulus devlet şekline dönen dünya , ulus ve ülke çıkarlarını ön plana alarak , çok büyük bir atılım yapmış ve emperyal güçlere karşı , ülke savunmasına geçmiştir .
Bunu tek başına yapamayacaklarını anladıkları için .
Bilhassa .
Ayni coğrafyayı paylaşan komşu ülkeler bir araya gelerek , ülke ve bölgenin çıkarları doğrultusunda , hareket etmeye başladılar .
Bu 21. YY’ın ilk adımlarında başladı ve istim yükselerek devam etti .
Rus - Ukrayna savaşı da göstermiştir ki .
Artık , sömürgeci batı dünyasının , dünyada eskisi gibi borusu ötmüyor .
Boruyu öttürecek nefesleri kalmadı .
Avrupalı , eski günlere dönmek için , birlik oluşturdu .
Huylu , huyundan vazgeçer mi ?
Birbirlerini , sömürmeye başladılar .
Dünyada , ülkesinde güneş batmayan en büyük kapitalist ve emperyalist ülke olan İngiltere . Sömürü düzenini beğenmediği için , birlikten ayrıldı .
Fakat , sömürü düzeninden canı yanan ülkeler , bir araya gelerek . Sömürülmelerinin önüne geçecek ittifaklar kurarak . Dünyada tek kutupluluktan çok kutupluluğa doğru , adımlar attılar .
Doğuda , Şanghay Birliği kuruldu . Çin , Rusya , Kırgızistan , Özbekistan , Hindistan , Pakistan , İran .
Türkiye , bu birlikte , diyalog Ortaklığı Statüsü ile temsil edilmekte .
Arkasından , Türkiye’nin başını çektiği Türk Devletlerinin bir araya gelerek TDT’nı kurmaları ile , Türk Dünyası , bir teşkilatta birleşmiş oldu .
Arap ulusları , toparlama girişimi içinde .
Nato , bir emperyal güç olarak , hala daha etkisini dünyada sürdürmeye çalışmaktadır .
Ağa babası olan Amerika , eskisi gibi üye ülkeler üzerinde baskı kuramıyor .
Kendi ittifakı içinde söz geçiremeyen , bir ağa baba .
Bunu Norveç ve İsveç’in üyelik sürecinde gördük .
Eskiden bunlar , yaşanır mıydı ?
Çok kutuplu küresel gücün , ayak sesleri duyulur oldu .
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin , Ekonomi Formunda yaptığı konuşmada , özetle bunu teyit etmiş . Batılı emperyalistlere karşı , acı gerçeği açıklamış olması da yeni dünya düzeninin dört nala dünyaya hakimiyetini göstermesi bakımından , dikkate alınması gerek .
Putin .
Çok kutuplu küresel sistemin artık güç kazandığını . Uluslararası ilişkilerin çirkin neokolonyalizmin sona erdiğini . Söz konusu dönüşümün kaçınılmaz olduğuna vurgu yaparak . Sömürgeciliğin ortadan kalkmasının kaçınılmazlığını dile getirdi .
Türkiye de , bu değişen , gelişen ve oluşan dünyada , hangi limana gideceğinin kararını çoktan vermiştir .
Ne demişti , Rahmetli İnönü .
O rezilce ve küstahça yazılmış Jhonson mektubundan sonra :
“Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur .”