Ağaçtaki çürük meyveleri sallama zamanı geldi!..

Safa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa, inşaat ve emlak sektörünün bu yıl sonuna kadar önemli bir krizle karşılaşacağını iddia etti.

Safa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa, inşaat ve emlak sektörünün bu yıl sonuna kadar önemli bir krizle karşılaşacağını iddia etti. “Emlak sektöründe 2023 çıkmadan önce fiyatlar düşecek, satışlar da düşecek. Bilhassa belli başlı bazı yerlerde bu etki ciddi derecede hissedilecek. Kıbrıs’ta kriz olacak. Bazı şirketler büyük çapta sarsılacak. Etkisi en az 12 ay sürecek…” diyen Safa, Star Kıbrıs’a manşet olan bu sözlerine dün Ada TV ekranlarında açıklık getirdi.
Meselenin özeti şuydu: “Ekonominin temel prensibi vardır. Fiyatı talep ve arz belirler. Şu anda satılan evlerin yüzde 95’i henüz bitmemiştir. Şu anda sektörde talebi oluşturanlar ağırlıklı olarak spekülatörlerdir. Krizi de bunlar tetikleyecektir…”
Çok kısa özetlediğimiz bu habere dün sadece KKTC’den değil, Rusya’dan, İngiltere’den, İstanbul’dan daha doğrusu Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapmak isteyen dünyanın birçok yerinden geri dönüş oldu.
Çoğu Ali Özmen Safa’nın açıklamalarını çok bilgilendirici buldu. Hatta bu geri dönüşler arasında şu anda Kuzey Kıbrıs’ta önemli inşaat projelerini yürüten bazı işadamları da yer aldı.
Peki bundan sonra ne olacak? Yatırımcı kendisini nasıl koruyacak?
Ada TV’de dün bu sorulara yanıt veren Ali Özmen Safa, KKTC’de büyük bir emlak krizinin kapıda olduğunu, dünyada yaşanan savaş, ekonomik kriz gibi büyük olaylardan dolayı yatırımcının KKTC’ye akın ettiğini fakat bunun etkisinin artık azaldığını ve bu yüzden yatırımcıların dikkatli olması gerektiğini söyledi.
“Emlak sektöründe ağaçtaki çürük meyveleri sallama zamanı geldi” diyen Safa, yatırımcılara şu önerilerde bulundu:
“Emlak alanların çoğu bilgisiz davranıyor. Ev alacak yatırımcılar için ben şu üç şartı koyuyorum. Birincisi, günde 24 saat vardır. Bu 24 saatin 8 saatini işte çalışarak, 8 saatini evde geçirirsin, kalan 8 saat de kendinize ayırdığınız vakittir. Bugün bir ailede erkek, kadın ve çeşitli yaşlarda çocuk vardır. Bu bireylerin her birinin ayrı ayrı ihtiyaçları vardır. Öncelikle alacağınız konut çevresinde bu ihtiyaçları karşılayabilecek yerler olması lazım. Mesela bir ev kadınını ele alalım. Bir kadın evinin çevresinde market, kuaför, kafe, restoran gibi yerler olmasını ister. Çocuğa gelince park, spor salonu, eğlence mekanları gibi yerler olmasını ister. Yani özetle insanlar hayatı da yaşayabilecekleri bir konut almalı.
İkinci şart, bir ev aldığınızda onu değişik şartlardan dolayı kiralamanız gerekebilir. Evi istediğiniz zaman istediğiniz fiyata kiralayabilir miyim diye düşünmeniz lazım. Peki buna nasıl karar vereceksiniz? Ekonomide kanun olan talep ve arz ile tabii ki. Evinizi kiraya vermek isterseniz çevrenizde de sizin gibi evini kiraya verebilecek kaç daire olduğunu düşünmeniz lazım. Örneğin bir sitede 100 daire olsa ve siz evinizi kiralamak isterseniz şansınız yüzde 1’dir. Çevrenizdeki ev sayısı arttıkça sizin kiralama şansınız düşer.
Üçüncü şart, istediğiniz zaman istediğiniz fiyata bu evi satabilecek misiniz? Yine talep ve arz durumu. Siz evinizi satmak istediğinizde kaç kişi daha aynı zamanda evini satmak isteyecek?
Kısaca özet olarak şu üç şarta bakmak gerek. Hayatı yaşayacağız ihtiyaçları karşılama, kiralama ve satma şansı.
Aynı zamanda bazı inşaat şirketleri ev alırken belirli şartlar koyuyor. Örneğin konut alırken hepsini ödemeden satış yapamazsınız diyor. Peki alıcının mali durumu değişirse ne oluyor? İnşaat şirketleri böyle durumlarda belirli şartlar koyuyor. Ödemenin hepsini yapmazsanız inşaatı elinizden alma hakkı ortaya koyuyor. Ya da inşaatın bedelinin hepsini ödeyip öyle satın diyor. Öyle olunca kimseye satamıyorsunuz, satsanız da zarara giriyorsunuz. Tüm bunlara dikkat etmek lazım.”









Bu haber 3267 defa okunmuştur

:

:

:

: