Bu gün 31 Temmuz .
Bu tarihin Kıbrıs Türk Halkı üzerindeki önemi çok ama çok büyük .
49 yıl önce bu gün , Birinci Cenevre Antlaşması yapılmış ve ada üzerindeki bilhassa Kıbrıslı Türkler için büyük umutlar doğmuştu .
Bilhassa bu , güneyde tutsak edilen ve kuzeye geçilmesine izin verilmeyen Türkler için , barış umutlarının doğmasına neden oldu .
21 Temmuz 1974’te, öğleye yakın bir zamanda , Baf Sancağı teslim olmuştu .
Niye teslim olunduğu ise hala muamma .
Bu konuda, iki görüş hep ileri sürüldü !
Mühimmat kalmadığı için .
Bir de .
Gelen emirle teslim olunduğu idi .
Hangisi doğru ? Hala daha öğrenebilmiş değilim .
Üçüncü bir görüş ise , hat çizildi .
Hattın ilerisine gidilmenin mümkün olmadığından .
Bu yazımda .
1975 yılında Cenevre’de yapılan Mübadele Anlaşmasına kadar , Baf Türklerinin esaretinden bahsetmek isterim .
Hani “ Esir Şehrin İnsanları “ yapıtı var ya .
Bizde de esir kasabanın insanları olmuştu .
O dönem Baf’ta olduğum için , hep birlikte nelerin çekildiğini özetlemeye çalışacağım .
22 Temmuzdaki ateşkesle birlikte , umutlar Cenevre’de yapılacak uluslararası konferansa çevrilmişti .
49 yıl önce bu gün Cenevre’de yapılan uluslararası konferans , ikincisinin yapılabilmesi için sona erdirilmişti .
22 Temmuzdan, 31 Temmuza kadar , Baf Türk Halkının gözü kulağı Cenevre’den çıkacak olan sonuca kilitlenmişti .
Tabii hayat , esarete karşın devam ediyordu .
Baf Türk Halkında , her geçen zaman dilimi içerisinde, beslenme sorunları da artmaya başlamış .
Gıda maddelerinin sıkıntısı , çekilmekteydi .
Türk tarafında ekmek üreten fırınlar , malzeme eksikliğinden ve havan isabeti neticesinden , çalışamayacak duruma gelmişlerdi .
BM devreye girerek , fırınların çalışması için gerekli donanım sağlandı .
Yollar kapalı olduğu için , Kızılay yardımları da gelmez olmuştu .
Kızıl haç devreye girdi . Fakat Kızılay’ın yerini dolduramadı .
Gözler konferansın ikincisine dönmüştü .
Rum ve Yunan tarafı , birinci konferansta kabul ettiklerini yerine getirmedikleri için , Türkiye , kaldığı yerden harekata devam etme kararı aldı .
İkinci Harekatla birlikte , eli silah tutan kim olursa olsun , Rum katiller , Baf Türk kesimine girerek . Önceden listelerine alıp öldürmeye karar verdikleri Türklerin evlerine baskınlar yaparak , katliamlara başladılar .
Silahsız ve savunmasız , Baf Türk’lerini , tek bir futbol sahası olan “Harmanlardaki “ bölgeye götürüp , erkekleri futbol sahasında yere oturttular . Mücahitlerden teslim aldıkları ağır makineli A 4 ‘leri yerde oturttukları erkeklerin üzerine yöneltip , ateş etmek için emir beklediler .
Türk Ordusunun , güneyde Rumları esir aldıkları haberi , Baf’taki Yunan subaylığına iletilince . Ben de dahil , üzerimize yöneltilen makineli tüfekler kaldırıldı . İlerde , esir edilen kuzeydeki Rumlarla değiştirilmek üzere , belli başlı esir kamplarına doğru bölüşme yapıldı .
Baf Türk kesiminde , çoğunluk olarak , kadınlar , yaşlı erkekler ve çocuklar kalmıştı .
Türk Ordusunun ilerleyişi .
Güneyde arslan kesilenleri , kedi yavrusuna çevirmişti .
Yukarıda da bahsettiğim gibi , 1975 Cenevre mübadele anlaşmasının imzalanmasını beklemeden . Bünyesi güçlü olanlar , dağ köyleri olan Aydın ve Dağaşan üzerinden , Trodos dağlarını aşarak , Devletin mihenk taşlarını oluşturmaya koyuldular .
75 Mübadele Anlaşması ile de topyekun , Baf Türk’ü kuzeye gelerek, yeni bir hayat için adım attı .
1955 ‘ten 74 ‘de kadar , yüzlerce Baf Türk’ü şehit edildi .
Bunların ¼ arkadan , kalleşçe veya esir alındıktan sonra şehit edildiler .
Tüm şehitlerimize , rahmet .
Hayatta kalan gazilerimize , sağlıklı rahat ve huzurlu ömürler diliyorum .
Aramızdan ayrılanlara da Allahın rahmeti üzerlerinden eksik olmasın diyorum.