BİREYSEL SİLAHLANMA İLE NASIL MÜCADELE EDİLMELİ?

Bireysel silahlanma en basit tanımıyla sivillerin bir silah sahibi olmasıdır.

Bireysel silahlanma en basit tanımıyla sivillerin bir silah sahibi olmasıdır. Dünyanın farklı coğrafyalarında gerçekleşen okul katliamları, belli toplulukları hedef alan saldırılar ve hedef gözetmeksizin yapılan silahlı saldırılar sonrasında bireysel silahlanma gündeme gelen bir sorun olmuştur. Bireysel silahlanma birçok ülkede tartışmalı bir konudur. Kimileri bireysel silahlanmanın insan haklarına, özgürlüğe ve güvenliğe katkıda bulunduğunu söylemektedir. Kimileri de bireysel silahlanmanın suçları ve ülkedeki şiddet olaylarını daha da arttırdığını iddia etmektedir. Bireysel silahlanma, ülkemizde de giderek artan bir güvenlik sorununa dönmüş bulunmaktadır. Düğün, şenlik, festival gibi eğlence yerlerinde havaya atılan silahlar sebebiyle meydanlar matem yerine dönmektedir.
Aynı zamanda kadına karşı şiddet olayları bakımından da silah kullanımı büyük bir oranda kendini göstermektedir. Erkeklerin kadınlardan daha çok silahlandığı tartışmasız bir gerçektir. Nitekim Türkiye genelinde ateşli silahla işlenen kadın cinayetlerine baktığımızda bu sayı medya kuruluşları tarafından toplanan verilere göre %60, resmi kaynaklarda ise %83,9 olarak sunulmaktadır. Türkiye’de bireysel silahlanma konusunda faaliyet gösteren Umut Vakfı’nın çalışmalarına baktığımızda ise Türkiye 178 ülke arasında silahlanma konusunda 14.sırada yer almaktadır.
Peki bireysel silahlanma ile nasıl mücadele edilebilir?
İlk olarak silah ruhsatı alma prosedürünün değiştirilmesi ve mevcut şartların ağırlaştırılması gerekmektedir. Bazı ülkelerde silah ruhsatı almadan önce kişilerden belli bir yaş, eğitim ve sağlık testine sahip olması şartı aranmaktadır. Kanada’ya baktığımız zaman silah taşımak ve bulundurmak için kişilerden en az iki referans aranmaktadır.
Uzmanlar ve STK’lara göre de üç önlemin ateşli silahlardan kaynaklı ölümleri yarı yarıya azaltabileceğini belirtmektedir. Bunlardan ilki referans sisteminde olabilecek türden “eş rızası”. Türkiye’de silah bulundurmak epey eril bir davranış olarak görülüyor ve kadınların evde silahın varlığından hoşnut olmayacakları düşünülmektedir. Bu nedenle ruhsat başvurularında eşin açık rızasının şart koşulmasının, silah sahipliği oranını bir miktar azaltabileceği hesap ediliyor. Eşlerin silah sahibi olmaya birlikte karar verilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Önerilen diğer tedbir, “Temel bir eğitimden geçilmeden ruhsat almanın engellenmesi”. Eğitim sonunda belli şartları sağlamayanların ruhsat alamaması gerekiyor. Bu eğitimin kapsamlı bir şekilde yapılıp denetlenmesi gerekmektedir. Kişilere bazı psikolojik testlerin uygulanmasında da yarar vardır. Evlerde bir silah kasasının bulunması ile silahları saklamanın denetlenmesi ise üçüncü öneri olarak sunulmaktadır. Bu sayede dürtüsel ve anlık şiddet hamlelerinin önüne bir engel konulmasının mümkün olabileceğini savunmaktadırlar. Çeşitli nedenlerle silah sahibi olan birinin silahı güvenli bir yerde tutmak konusunda sorumlu davranması en öncelikli konulardan biridir. Evde bulunan silahın çocukların ve gençlerin ulaşamayacağı bir yerde tutulduğundan emin olmak gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, Şiddeti Önleme kapsamında, ateşli silahlara erişimin kısıtlanmasını, alınacak ilk 3 önlem içerisinde görmektedir. Bireysel silahlanmaya karşı maalesef ülkemizde zorlaştırıcı bir sistem yok. Dolaylı yoldan bilgi ve eğitim de verilmediğini görmekteyiz. Ruhsatsız silah, bıçak veya mermi bulundurma, satın alma veya taşıma suçu; özel bir yasa olan 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu’nda düzenlenmektedir. Bir adet ruhsatsız silahı ev veya işyerinde bulundurma suçunun cezası bir yıldan iki yıla kadar hapis ve 25 günden 100 güne kadar adli para cezası iken bir veya birden fazla silahı taşıma veya satın alma suçu ile birden fazla silahı bulundurma suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası olması cezaların ne kadar yetersiz olduğunu göstermektedir. Ruhsatsız silahlara karşı caydırıcı hukuki yaptırımların uygulanması ivedilikle gerekmektedir
Bu haber 1871 defa okunmuştur

:

:

:

: