Kıbrıs Türkü’nün tarihinde bugün en az 20 Temmuz 1974 kadar önemlidir.
Birinci Barış Harekatı’nın tarihi olan 20 Temmuz’dan sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 353 sayılı kararının 5. maddesine göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin Kıbrıs'ta anayasa düzeninin yeniden kurulması amacıyla derhâl görüşmelere başlaması gerekmekteydi.
Bu sebeple düzenlenen Birinci Cenevre Konferansı, 25 Temmuz 1974'te toplandı ve altı gün sürdü ve 30 Temmuz'da imzalanan Cenevre Antlaşması ile sona erdi. Üç Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Türk ve Rum olmak üzere iki otonom idarenin mevcut olduğunu kabul ettiler ve bundan doğan sorunları gelecek görüşmelerde görüşmek için anlaştılar.
Protokolde garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı II. Cenevre Konferansı'nın 8 Ağustos 1974 günü toplanması öngörülmüştü. İkinci konferansa kadar Rum ve Yunan askerlerin Türk bölgelerinden çekilmeleri gerekiyordu ancak bu olmadı.
Ayrıca Rumlar ve Yunanlar, Türk bölgelerine saldırılarını sürdürüp birçok Türk'ü esir almış; özellikle Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent gibi yerlerde Türkler kuşatma altına alınmıştı.
İkinci Cenevre Konferansı, 8 Ağustos 1974'te başladı. Türk tarafı Kıbrıs'ta coğrafi esasa dayalı federatif bir devlet biçiminin benimsenmesini önerdi ancak bu öneriyi Rum tarafı kabul etmedi.
Türk Hükûmeti Türk köylerinde soykırıma devam edildiği haberlerinin gelmesi üzerine 14 Ağustos'ta ikinci harekâtı başlatma kararı aldı.
Cenevre'de sürdürülen görüşmeler sırasında anlaşmanın mümkün olmadığı kanaati kesinleşince harekâtın yeniden başlatılacağı anlamına gelen 'Ayşe tatile çıksın.' parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi.
Konferans, 14 Ağustos saat 02.20'de bir sonuç alınamadan dağıldı. 14 Ağustos 1974 sabahı saat 04.30'da Kıbrıs'taki Türk birlikleri harekete geçtiler.
İkinci Barış Harekâtı'nın üçüncü günü sonunda ada topraklarının yüzde 38'i ele geçirildi ve hedeflenen Mağusa-Lefke hattına ulaşıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri 498 şehit ve 1.200 yaralı verdi. 70 mücahit ve 270 sivil de şehitlerimiz arasındaydı.
Sözün özü bugünlere kolay gelinmedi.
'Birinci harekât tamam da, ikincisi toprak almak içindi” diyenlere tarihi bir kez daha hatırlatmak istedik. Bizden söylemesi…