Bugün 17 Ağustos.
Bundan tam 24 yıl önce son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak bilinen Marmara Depremi saat 03.02’de merkez üssü Kocaeli olarak yaşandığında, Türkiye için bir milat oluştu.
Yaklaşık 16 milyon insan bu depremden dolayı derinden etkilendi.
O tarihten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Türkiye birçok yasal değişiklik yaptı.
Ama zamana karşı yapılan bu yarışta çok da etkili bir sonuç alınamadı.
Çünkü ihmaller ve gerekli ciddiyetten yoksun adımlar, çıkarılan yasaları delen yaklaşımlar, yıllar sonra Kahramanmaraş depreminde Türk halkına çok ağır bedeller ödetti.
Biz de o depremde Adıyaman’da bulunan Şampiyon Meleklerimizi kaybettik. Kıbrıs Türk halkı derin bir travma yaşadı.
Türkiye 24 yıl önce Marmara depreminde aldığı dersi ciddiyetle hayata geçirseydi belki de Kahramanmaraş’taki o felaketi çok daha ucuz atlatabilirdi.
Peki Türkiye’nin yaptığı hatayı biz de yapacak mıyız?
Star Kıbrıs ve Ada TV olarak ülkemizde binaların depreme dayanıklılığını günlerce sorguladık. Bu binaların yapan inşaat firmalarından binalarının depreme dayanıklılığını gösteren raporları yayınlamalarını istedik.
Sonuç ne yazık ki kocaman bir sıfır oldu.
Safa Grup’un dünyaca ünlü yatırım danışmanlık şirketi EC Harris’ten aldığı zemin etüd raporu dışında herhangi bir rapor açıklayan olmadı.
Depreme hazırlanmak şöyle dursun biz 2015’teki ülkesel fiziki plana göre zemini en zayıf bölge ilan edilen Long Beach sahilinde en yüksek binaları yaptık.
Sıvılaşmanın çok olduğu ve zeminin oldukça gevşek bulunan, yapılaşmaya müsait olmayan yer olarak nitelenen Long Beach’de şu an durum nedir?
Herkes kağıt üzerinde tüm izinlerin alındığı her şeyin tamam olduğunu söylüyor da bir tane inşaat firması bu binaların temelinin ne kadar atıldığını gösteren tek kare fotoğraf yayınlayamıyor
İddialar korkunç.
“35 metrelik fore kazıklarla atılması gereken temeller sadece kağıt üzerinde. Gerçekler çok başka” söylentisi dilden dile dolaşıyor.
Bugün 17 Ağustos.
Türkiye’nin deprem felaketiyle yüzleştiği 24’ncü yıl.
O gün alınmayan derslerin Kahramanmaraş’ta anavatanı nereye götürdüğünü görürsek, bugün çok daha dikkatli oluruz. Bizden söylemesi…