Gazeteler için arşivler önemlidir. Ülkelerin nereden nereye, olayların nerelerden nereye aktığını görmemiz açısından da fevkalade önemlidir.
Biz de bugün bir arşivleri karıştıralım istedik. Bugün günlerden 26 Ağustos… Bundan tam 45 yıl önce İngiltere'de yayımlanan dünyaca ünlü yayın organı The Economist dergisinde, 'Türkiye Ortadoğu'nun manavı, kasabı, sütçüsü olursa hem kendisi için, hem de bölge için daha yararlı olacak' denmiş…
Yani 45 yıl önce Batı, Türkiye’ye böyle bakıyordu. “Ortadoğu’ya gıda üretin, hayvancılık yapın. Bu sizin de bölgenin de menfaatine” diyorlardı.
Peki kendileri ne yapacaktı?
Onlar savunma sanayide, silah endüstrisinde güçlenecek, sanayinin ötesinde bilişim teknolojilerinin altyapısını kuracaktı.
Bize de bu planda bölgenin sütçüsü, manavı olmak reva görülüyordu.
Aslında ne yazık ki Türkiye 80’ler boyunca Batı’nın kendisine çizdiği bu planın dışına da çıkamadı.
90’larda çıkmak istediyse de karşısına ağır ekonomik krizler, hatta post modern darbe girişimleri çıkarıldı.
Türkiye üzerine dikilen bu gömleği ne zaman yırtmaya karar verdi?
2002’de AK Parti iktidarıyla bu gömlek çıkarıldı.
Elbette bugüne dek uzanan 21 yıllık süreç de hiç kolay olmadı.
Türkiye’de seçim yoluyla gelen demokratik iktidar, birçok tehditle, gerek içerden gerek dışardan gözdağıyla, korkutulmaya çalışıldı.
Bu güçler gün geldi 15 Temmuz’da darbe kalkışmasına kadar bu düşmanlığı götürdüler.
Ama her defasında Türk milletinin ferasetiyle, ileri görüşlülüğü ile mağlup oldular.
Bugün de bu mücadele bitmedi. Hala daha sürüyor.
Bundan 45 yıl önce karşılarında bölgenin sütçüsü, manavı olarak görmek istedikleri ülke, savunma sanayide atılan adımlarla, savaşların kaderini değiştiren insansız silahlı hava araçlarıyla, dünyanın en büyük SİHA gemisiyle dosta güven, düşmana huzursuzluk veriyor.
Kıbrıs açısından meseleye bakarsak “bölgenin sütçüsü, manavı olan Türkiye’nin” bize elbette bir faydası olamazdı…
Bakın Pile’de yaşanan olaylara…
500 Kıbrıslı Türkün masumane yol talepleri bile nasıl uluslararası bir kriz haline getirilmeye çalışılıyor. Dünya bütün meseleleri bitmiş gibi gelip Pile’de yapılan yola odaklandı.
Bugün geldiğimiz aşamada bizim bu yola devam edebilmemiz arkamızda dağ gibi duran bir Türkiye ile mümkün olacaktır.
Siyasi, askeri, ekonomik her anlamda Kıbrıs Türkünün yanında olan Türkiye, eğer 45 yıl önce Batı’nın öngördüğün gibi “Ortadoğu’nun sütçüsü kalsaydı” bugün en fazla Rumlara süt satıyor olurduk. O yüzden tarihi unutmayalım. Bizden söylemesi…