Uluslararası siyasette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti giderek yükseliyor.
Bakü'de İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un da katıldığı Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında konuşan Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in sözleri bile, tek başına bunun için önemli bir göstergedir.
Ne diyor Aliyev?
“Kıbrıslı Türk kardeşlerimizi özellikle selamlamak istiyorum. KKTC bayrağı bu ülkede dalgalanmalıdır ve dalgalanacaktır.”
Bu sözlerin hemen ardından Azerbaycan ve diğer Türk devletlerinden KKTC’ye direkt uçuş, ekonomik ve siyasal temaslar da elbette sürpriz olmayacak.
Rusya’nın KKTC’de konsolosluk açma girişiminin dahi Güney’de nasıl bir paniğe yol açtığını dikkatle izlersek önümüzde çetin bir uluslararası mücadele olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye elbette bu mücadelede hemen bizim yanı başımızda en önemli destekçimiz olarak öne çıkıyor.
KKTC uluslararası arenada yükseliyor yükselmesine ama ya iç siyasette yaşadığımız kaos…
Denizi geçerken derede neden boğuluyoruz, en ufak sorunları dahi çözmekte ne kadar bu kadar zorlanıyoruz?
Dün Ada TV’ye konuk olan Siyaset Bilimci ve Kamu Yönetimi öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz İşçioğlu, “Ülkemizde sistemde kök bir sorun var ve bu nedenle siyasetçilerin sorunları çözmesi mümkün olmuyor” görüşünü savundu.
İşçioğlu’na göre, sistem, çark hatalı dönüyorsa yani dişler yanlışsa, siyasetçinin o sorunu çözmesi değil…
Peki o halde sistemi düzeltecek adımları neden atmıyoruz?
Eğer bu sistemle siyasal istikrarı sağlayamıyorsak başkanlık sistemini konuşmanın zamanı geldi de geçiyor bile…
Seçimlerin üstünde üç ay bile geçmeden iktidar olamayan partilerin erken seçim istediği bir ülkede siyasal istikrarın yakalanması çok kolay değil.
23 yılda 19 hükümet eskittik. Bu siyasal istikrarsızlık dünya tarihinde belki de bir rekordur.
Ortalama ömürleri bir bilemedin bir buçuk yıl süren hükümetlerin vaatleri kağıt üzerinde kaldıkça halkın siyasete olan güveni azalıyor.
Seçimlere katılımı oranı her seçimde bir önceki seçime göre giderek düşüyor.
Son 25 Haziran ara seçimlerinde katılım oranı yüzde 30’un da altında kalarak bize düşünülmesi gereken bir mesaj vermiştir.
Sözün özü artık bir karar vermememizin zamanı geldi. Dış siyasette atılan dev adımlara karşı içeride can çekişen bu halden kurtulmak için siyasal sistemimizi yeni başta dizayn etmeliyiz. Başka çare yok. Bizden söylemesi…