Ülkenin “lokomotif sektörü” inşaatta yaşanan sorunlarla ilgili acil adımlar atılmazsa ucu şimdiden görünen kriz, çok yakında ekonomide yıkıcı etkilere neden olabilir.
Nedir o sorunlar, tek tek inceleyelim.
Ülkenin “lokomotif sektörü” inşaatta yaşanan sorunlarla ilgili acil adımlar atılmazsa ucu şimdiden görünen kriz, çok yakında ekonomide yıkıcı etkilere neden olabilir.
Nedir o sorunlar, tek tek inceleyelim.
Birincisi arz ve talep arasındaki uçurum, sektör için ciddi bir tehlike oluşturuyor. Müteahhitler Birliği bugüne kadar yabancılara 34 bin 200 konut satıldığını açıklandı ama ya yapılan konut sayısı… Burada rakamlar açıklanırsa arz-talep dengesizliğinin yarattığı sorun net olarak görülebilir. Spekülatörlerin emlak talepleri kimseyi yanıltmasın. Çünkü bu kişiler son kullanıcı değil. Alıyorlar ve daha ödemeden yeniden piyasaya satıcı olarak giriyorlar. Sektörde yüzde 70’lere varan spekülatörler ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Star Kıbrıs ve Ada TV olarak haftalardır “Emlakta kriz kapıda” diye uyarıda bulunuyoruz. Müteahhitler Birliği de bizim yaptığımız bu uyarıya kulak vermeli ve devletin yetkili makamlarına gerekli olan çağrıyı yapmalıdır. Atılması gereken adımlar, yapılacak olağanüstü bir çalıştayla sektörün paydaşları ve devletin yetkili organlarınca belirlenmelidir.
Hükümet yabancılara satılan konutta yaptığı düzenlemeyi yeniden gözden geçirmelidir. Yabancıya konut satışında yüzde 0.5 olan verginin yüzde 12’ye çıkarılması sektöre büyük zarar verdi. Kaynak yaratalım derken altın yumurtlayan tavuğu kesmek üzereyiz. Yüzde 12’lik vergi yabancıların konut alımlarına büyük darbe vurdu.
Yine sektörün bekleyen bir başka tehlike “Orams Davası” dır… Rumlar KKTC’de taşınmaz mal satın alan yabancılara karşı Orams davasıyla yeni bir girişim başlatmaya hazırlanıyor. Başta devletin yetkili kurumları olmak üzerde bu konuda uluslararası arenada gerekli önlemler ivedilikle alınmalıdır.
Şu anda yapılaşmanın en yoğun olduğu yerler İskele ve Esentepe bölgeleri… Ancak altyapıdan üstyapıya pek çok eksiklikle iki bölge de alarm veriyor. İskele’de arıtma sorununa su sıkıntısı da eklendi. “Anadolu suyu geldi, asrın projesi” diye hamaset yaparken, elimizdeki suyu da ne yazık ki planlayamadık. İskele’de suyun büyük kısmı Bafra’da otellere verildiği için konutlarda su kesintisi şimdiden başladı. 2-3 yıl sonra inşaat halinde konutlar bitince su sıkıntısı daha da büyüyecek.
Bir diğer önemli konu uzmanların “geliyor” diye uyardığı depremle ilgili yapılması gereken hazırlıklar… Türkiye’de yaşanan felakette biz de şampiyon meleklerimizi kaybettik. Yaşadığımız acılardan biz de ders çıkarmalıyız. 2015 yılında ülkesel fiziki planda “zemini en zayıf bölge” olarak gösterilen Long Beach başta olmak üzere tüm binaların depreme karşı güvenli olup olmadığı tek tek incelenmeli. Bu konuda binaları yapan müteahhitler, depreme dayanıklılık raporlarını kamuoyu ile paylaşmalı. Aksi halde yarın çok geç olur. Bizden söylemesi…