Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planıyla ilgili kaos devam ediyor. Uzun bir zamandan bu yana emirnamenin hüküm sürdüğü bölge, başta İskele olmak üzere kelimenin tam manasıyla can çekişiyor.
Sorunlar bekleyerek çözülmüyor. Aksine kaybedilen zaman, bölgenin gelişiminin önünde büyük bir engel yaratıyor.
Önce yaşanan süreci hatırlayalım.
Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi Emirnamesi ülkenin gelişiminin önünde adeta takoz oldu. İlk emirname dörtlü koalisyon döneminde geldi.
10 Aralık 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi Emirnamesi’nde hedef bir yıl içinde bir İmar Planı oluşturulmasıydı.
Daha önceki emirnamelerden farklı olarak içine şöyle bir madde kondu. Bu emirname süresince 31 Aralık 2019 tarihine kadar bir İmar Planı yürürlüğe konamazsa otomatikman yürürlükten kalkacaktı.
Dönemin Başbakanı Ersin Tatar’ın imzalamayı reddettiği imar planı yürürlüğe girmeyince bu emirname 31 Aralık 2019’da yürürlükten kalktı.
Bu sırada 1 Ocak -14 Ocak 2020 tarihlerinde Fasıl 96 yürürlükte kaldı. 15 Ocak 2020 tarihide yeni bir emirname yürürlüğe girdi.
Arada Faiz Sucuoğlu’nun başbakanlığı döneminde yürürlüğe giren imar planıyla ilgili mahkemeye yapılan itirazda da ara emri alınınca herhangi bir süre kısıtlaması olmadığı için 15 Ocak’ta 2020’de çıkan bu emirname o gün bugündür yürürlükte bulunuyor.
Ancak memleketin şiddetle bir imar planına ihtiyacı var. Emirnameler asla çözüm olamaz. Bu konu toplumda en geniş şekilde konsensüs sağlanan meseledir.
Peki şimdi olması gereken nedir? Bölgede binlerce yatırımcı, bu belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılmasını bekliyor.
Bu konuda adil bir çözüm bulmak, katkıda bulunmak herkesin görevidir.
Bölge yıllardır çıkarılan imar planı, emirnameler, yargıdan alınan ara emirleriyle bir girdabın içine girdi.
Sorunun tarihçesine baktığımızda beş yıldır süren kaos birçok başbakanı eskitti. Dörtlü koalisyon döneminde Tufan Erhürman rant planına teslim oldu. Ondan sonra gelen Başbakan Ersin Tatar, rant planına ‘dur’ dedi ancak yeni bir plan da yürürlüğü girmedi. Ersan Saner ve Faiz Sucuoğlu’nun başbakanlıklarında da imar planında yaşanan kriz çözülemedi. Ancak Başbakan Ünal Üstel’in kararlı tutumu krizin aşılmasını sağladı.
Üstel, imar planındaki son tutumuyla daha önce de dile getirdiğimiz “Iron Man” liderliğini bir kez daha hayata geçirmiş oldu. Kulislerden elde edilen bilgiyle göre hükümet bir orta yol buldu.
İddialara göre meseleyi yargıya götüren Şehir Plancıları Odası’nın itirazlarını da dikkate alan hükümet çok yakında bir imar planını yürürlüğe sokacak.
Zira şu an bölgede yaşanan kaos, birçok yapılan konutu yasadışı konuma itiyor. Bu konuda yargıyı dahi kilitleyecek gelişmelerin yaşanmaması adına varılan uzlaşmayı olumlu buluyoruz.
Ancak bir konuya dikkat çekmeyi de görev biliyoruz. Yaşanan bu uzlaşmanın önüne yabancıya mal satışına kısıtlamalar getirecek bazı hazırlıklar da yapıldığı ileri sürülüyor.
Eğer bu doğruysa kaş yaparken göz çıkarmaktan başka bir anlam ifade etmez.
Şu anda lokomotif denen sektörde tehlike çanlarının çaldığı biliniyor.
İnşaat sektörünün krizin eşiğinde olduğu böyle bir dönemde herkesin adımını dikkatli atması lazım. Bizden söylemesi…