Bir musibet bin nasihatten iyidir!

Hafta sonu Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın tehlikeli ve kaçma endişesi olmayan kişilerin mahkemeye kelepçeli getirilmesine derhal son verilmesi yönünde yaptığı çağrıların ardından ¬dün Başbakan Ünal Üstel meseleye el koydu.

Hafta sonu Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın tehlikeli ve kaçma endişesi olmayan kişilerin mahkemeye kelepçeli getirilmesine derhal son verilmesi yönünde yaptığı çağrıların ardından ¬dün Başbakan Ünal Üstel meseleye el koydu.
Kelepçe tartışmasıyla ilgili Polis Genel Müdürü ile görüştüğünü ifade eden Başbakan, 2020’de geçen bir emirnameye işaret etti.
“Nasıl iyileştirebiliriz. Polis müdürü ve hukukçularla hem de mecliste ve barolar ile çalışma yaparak polisteki bu uygulamanın nasıl olacağını hep birlikte karar vermek lazım. Gözden geçirmek lazım… Bir ön çalışma yapıyoruz” diyen Başbakan öyle görülüyor ki meselenin hassasiyetinin farkında…
Düşünün Türkiye medyasında çıkan haberleri.
“Eski Başbakan 25 TL için tutuklandı” başlıkları atında Sibel Siber’in kelepçeli görüntüleri, tam manasıyla bir itibar suikastine dönüştü.
CTP’nin hekim milletvekillerinden Sıla Usar İncirli, soruşturmaya ilişkin “Elbette suçlular tespit edilsin, cezalarını çeksin ama suçsuz bulunacak olan hekim ve eczacıların yaşadıklarının kefaretini kim ödeyecek?” diye sordu.
Bu soru çok haklı ve yerinde bir sorudur.
Bu ülkede 100 binin üzerinde sigortalının, eşlerinin, çocuklarının ilaç yazma yetkisi tüm ülkede sadece 83 hekime verilmiş.
Bu nasıl sistem? Neden sadece bir doktor grubu bu konuyla ilgili yetkili oluyor?
Eğer mesele kontrolse, yaşanan olaylar bize şu gerçeği net bir şekilde gösteriyor. Biz bu yolla kontrolü sağlayamıyoruz…
İlaç yolsuzluğu ve sahte reçete meselesi bize sistemimizde bir arıza olduğu gerçeğini gösterdi. Bu arızayı gidermek için yapmamız gereken önce bataklığı kurutmaktır. Bunu yapmadığımız takdirde biz sürekli sivrisineklerle uğraşırız.
Sistem en baştan yeniden ela alınarak, yolsuzluklara, kötü niyete fırsat bırakmayacak bir şekilde revize edilmeli.
Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Gelişmiş ülkelerde bu meseleler nasıl çözülüyor, bakalım…
Ne demişler bir musibet, bin nasihatten daha iyidir. Biz de başımıza gelen bu musibetten ders alalım. Bizden söylemesi…

Bu haber 2430 defa okunmuştur

:

:

:

: