Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir.
Gazze’de yaşanan insanlık dışı katliam artık gizlenemez bir noktaya geldi. Sonunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de sabrı taştı, şu tarihi tespiti yaptı:
'Gazze'de açık bir şekilde şahit olduğumuz uluslararası insani hukuk ihlallerinden derin endişe duyuyorum. Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'de gerçekleştirdiği saldırıları kınıyorum. Ancak Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor. Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı.'
Guterres, 'savaşın bile kuralları vardır' vurgusu İsrail’i kelimenin tam anlamıyla şoke etti.
O kadar öfkeden çılgına döndüler ki, BM çalışanlarına ülkeye giriş vizesi vermeyeceklerini bile dile getirmekten çekinmediler.
Ancak tüm bu öfke krizine rağmen bir gerçek var. İsrail dünyada giderek yalnızlaşıyor. Her koşulda kendisine destek veren ABD yönetiminin desteği de bir gün gelir İsrail’e yetmeyebilir.
Gazze’de yaşanan İsrail Filistin çatışması 20’nci güne girerken, Ada TV’ye konuk olan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, önemli bir tespitte bulundu.
Savaş suçu işleyen İsrail yargılanabilir…
Yakın gelecekte olmasa bile ileride bu gelişmeye şahit olacağız.
O yüzden başta BM Genel Sekreteri Guterres olmak üzere Gazze’ye ilişkin değerlendirmeler tarihi bir vesika niteliği taşıyor.
Akan kanın durdurulması için Türkiye’nin ortaya attığı garantörlük önerisi uluslar arası camiada yankı buldu.
Bölgede istikrarın gelmesi için bu öneri dışında somut başka bir öneri de şimdilik yok.
Doç. Dr. Gözügüzelli’ye göre İsrail’in bu öneriyi kabul edip etmesi önemli değil. Önemli olan dengenin kurulması…
Garantörlük önerisi İslam dünyası ve diğer küresel aktörler tarafından sahipleniliyor. Hukuk tanımayan İsrail’in önlenmesi için bir denge unsuru bu şekilde sağlanabilir.
Anlaşılan o ki Türkiye’nin garantörlük önerisi önümüzdeki günlerde uluslararası camiada daha çok tartışılacak. İzleyip göreceğiz. Bizden söylemesi…