Filistinlilerin , dünyada geldiği çok acıklı ve acımasız saldırı ve soy kırım , son da Gazze’deki vahşet karşısında . Kıbrıs Türk Halkının haklı endişe ve tepkisini basından öğreniyoruz . Hükümetimiz , toprak satışları konusunda meclise yasa tasarısı gönderme çalışmasında .
Filistinlilerin , topraklarının , nasıl altlarından kaydırıldığını yakından takip eden Kıbrıs Türk Halkı , haklı olarak ciddi tepki ve girişimlere her koldan akın ederek , tepkilerini dile getirmektedir .
Öyle anlaşılmaktadır ki , Halkın tepkisi ses getirmiş olacak ki , bu konuda siyasi erk , yasal düzenleme ile tedbir almaya gidiyor .
Yasal düzenlemeye gitmesi iyi bir şey .
Fakat geç kalınmış olunmuyor mu ?
Bu olay , biraz “ kocakarı “ fıkrasına gönderme olmuyor mu ?
Yabancılara toprak ve mülk satışları ile ilgili gelişmeler , adamıza Annan Planıyla birlikte geldi .
Avrupa Birliği muktesabatında , 2004 yılında halkımız ayrıntılı bir şekilde bunu nerede ise ezberlemişti .
Muktesabatta , 4 özgürlüğün dayatılması , yabancılara mülk satışı , AB tarafından üye ülkelere kabul ettirilmişti .
Tek bir ülke vardır ki , bu muktesabata uymamış ve şerh koymuştur .
O ülke de Malta’dır .
Malta’da yabancılar istediği kadar ve istediği yerde mülk alamaz .
Devletin denetimi altında toprak ve mülk satışları yapılmaktadır .
Bunların tutarı ise , devede kulak .
Niçin , Malta , AB’ne karşın bu önlemi almıştır ?
Coğrafyası çok küçük olduğu için .
Bizimkisi ondan daha da küçük .
Şimdiye kadar bu önlem alınmamış .
Malta’nın kendine özgü aldığı tedbirlerin aynisini biz de alalım demiyorum .
Bu algı yaratılmasın .
Bizim , ülkemizin de kendine özgü durumu var .
Ona göre önlemler oluşturulabilir .
Tabii , satışlarla ilgili olarak , yasal düzenlemeye gidiliyor .
Ya , dönümlerle satılan topraklar için , Meclise sunulacak tasarı içinde bunlarla ilgili kural olacak mı ?
Yoksa , bunlar satıldı , ne yapalım mı denecek ?
Bence bunlar için de yasal düzenlemeye gidilerek , yapılan hatadan geri dönülebilir .
Birçok satılan ve beton yığını haline getirilmeyi bekleyen , tarımsal araziler için de tasarıda yer olacak mı ?
Yoksa bu tasarı da , bir çok tasarı gibi , komite raflarında tozlanarak , kadük olmayı mı bekleyecek ?
Toprak ve mülk satışları , ileride , nüfus dengesizliklerini de beraberinde getirecektir .
Ülkenin kalkınması için yatırım yapacak yatırımcıların projeleri , kalkınmaya yönelik , ihracatı sağlayacak ve istihdam yaratacaksa . Bunlarla devlet anlaşmalar yaparak , ülkede yatırım ve iş kurmalarına , bu amaç için de mülk edinmelerine devlet kontrollü olarak izin verebilir .
İş gücü olarak da gelenlere , mülk satışı yapılabilir . Adadan ayrılacağında , mülkü devletin göstereceği veya izin verebileceği başka birine satabilecek .
Sanayiye dönük yatırımlarda , kesinlikle tarım alanlarının satışının önüne geçilmesi için de kurallar konulabilir .
Bazı ada ülkeleri , bu konuda çok sıkı kurallar koymuştur .
Nedeni de , coğrafyalarının çok küçük olması ve vatandaşlarına , ülke topraklarından her türlü yararlanmayı sağlayacak olanakları yaratacak , önlemlerin alınması .
Geç de olsa yerinde bir tasarı olarak bakıyorum .
Meclis yasa tasarı ve önerilerine baktım . Bulamadım .
Her halde , daha Hükümette pişirilmemiş .
Geniş halk kitlelerinden , sivil toplum örgütlerinden ve bu konuda uzman ve deneyimli hukukçulardan ve bilim adamlarından yararlanılabilir .
En güzel örnek , bence , Malta örneği .
Bunu ülke yararına daha da geliştirmek mümkün .