Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü.
Bugünün arkasında şiddet gören ve bu uğurda yaşamını yitiren üç kız kardeş var. Mirabal kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa, Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Rafael Trujillo rejimine karşı mücadele ettiler.
Ülke çapında bu mücadelenin simgesi olan kardeşler rejim polisleri tarafından 25 Kasım 1960 tarihinde şoförleri Rufino de la Cruz ile birlikte boğazlanarak, dövülerek öldürüldüler. Cinayetin ardından olayı örtbas etmek için bir uçurumdan atarak kaza süsü verilmeye çalışıldı. Bir yıl sonra rejim yıkıldı ve kardeşlerin mücadelesi kadınlara yönelik şiddete karşı esin kaynağı oldu.
Din, dil, coğrafya tanımayan kadına yönelik şiddet, tüm dünyada giderek artıyor. Pek çok ülkede kadına yönelik şiddete karşı tedbirler alınsa da kati olarak önüne geçilebilmiş değil.
Bugün Gazze’de de kadınlar şiddetin her türlüsü ile karşı karşıya. İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde öldürülen 14 bin 128 Filistinlinin yüzde 74'ünün kadın ve çocuk olduğu gerçeği bugünü kutlamamızı engelliyor.
Peki ülkemizde kadına şiddete karşı mücadele noktasında ne durumdayız?
Polis Genel Müdürlüğü, kadına şiddet rakamlarını paylaştı. 10 ayda 831 şikayet var… Bunun açılımına bakarsak, 1 cinayet, 423 fiziksel şiddet, 181 sözlü şiddet, 17 cinsel şiddet ve 209 diğer şiddet türleri…
Bu kadar küçük bir ülkede bu rakamları akıl almıyor. Siz bu rakamlara bir de utanıp sıkılıp polise gitmeyenleri eklemek istiyorsanız en az ikiyle çarpın. Ortaya çıkan tablo bizim sınıfta kaldığımızı gösteriyor.
Kadına şiddet davalarında yargıçların da söylediği gibi yasalar sıfır toleransla uygulanmak zorunda.
Aksi halde her kadına şiddet vakasının ardından takım elbise kravatla hakim karşısına çıkıp ‘iyi hal’ indirimi alan zihniyete caydırıcı bir yaklaşım sergileyemeyiz. Bizden söylemesi…