Yaklaşık 5 ay önce emlak sektörünün duayen isimlerinden Ali Özmen Safa’nın uyarılarını manşete taşıdık. Safa o uyarıda “Emlakta kriz kapıda, yılbaşına kadar satışlar da düşecek, fiyatlar da…” dedi.
Yaklaşık 5 ay önce emlak sektörünün duayen isimlerinden Ali Özmen Safa’nın uyarılarını manşete taşıdık. Safa o uyarıda “Emlakta kriz kapıda, yılbaşına kadar satışlar da düşecek, fiyatlar da…” dedi.
Kimseye dinletemedik. Sonunda korkulan oldu. İnşaat sektörünün yumuşak karnı Esentepe’de şu an 15 bin konut inşaat halinde. Satışlar o kadar durdu ki, müteahhitler evleri ellerinden çıkarabilmek için komisyon oranlarını yüzde 35’lere kadar çıkardı.
Yani dersine çalışmayıp, ara kovanına üşüşen arı gibi Esentepe’de inşaat yapmaya kalkan müteahhitler zorda.
Sadece Esentepe’de değil, İskele Long Beach’de inşaat yapan müteahhitler de sıkıntılı. Bazı şirketler projelerini erteledi.
Aslında tüm bu olan biteni çok önceden gören Ali Özmen Safa, krizi tetikleyecek unsurları da tek tek sıralamamıştı.
Neydi onlar?
“Ekonominin en temel prensibi fiyatı arz ve talep belirler. Arz talepten çok daha fazla olduğu için fiyatlar düşecek.
Çünkü şu anki satışlar sunidir. Alıcıları büyük çoğunluğu spekülatörlerdir.
“end user” yani son kullanıcı olmadıkları için kısa bir süre sonra piyasaya arz noktasında giriş yapacak spekülatörlerin oyuna girmesiyle talebin çok üstündeki arz nedeniyle fiyatlar düşecektir.
Satışlar da aynı şekilde düşecek, komisyon oranları bu yüzden ciddi oranda yükselecektir.”
Ali Özmen Safa, aylar önce bu uyarıları yaparken, şu an pek çok şirketin yangından mal kaçırır gibi evleri batmadan satmaya çabaladığını izliyoruz.
Özellikle Esentepe’de birçok şirket evleri kendi paralarıyla yapmıyor satışlardan gelecek nakit akışıyla bu inşaatlar yürüyordu. Peki o akış durursa ne olacak? İşte sıkıntı burada başlayacak…
Peki tüm bunlar yaşanırken hükümet ne yapıyor? Hükümet sektörde yaşanan sorunlara çözüm bulmak yerine yangına körükle gitmemeli, bir an önce krizin önleyecek adımlar atmalıdır.
Görünen o ki şu anda “son kullanıcı” olan bazı yatırımcıların ciddi bir şekilde mağdur olma tehlikesi var. Çünkü inşaatlar yarım kalma riskiyle karşı karşıya.
Devlet tüm bu olan biten üzerinde daha fazla zarar verecek adımlar atmaması lazım. Bunun için konunun bütün tarafları bir araya gelip ortak akıl etrafında konsensüs sağlayarak bu krizden çıkış yolu aramalıyız. Aksi halde ülkenin lokomotif sektörü inşaatta zor günler yaşanacak. Bizden söylemesi…