KANLI NOEL 60 YAŞINDA

Zaman , ne de çabuk geçiyor ?

Zaman , ne de çabuk geçiyor ?
21 Aralık 1963 . Kıbrıs Türk Halkının en kara günü .
Topyekun bir soykırımdan TMT sayesinde mahvoluşunu teğetten defetti .
Bu teğet işi , hiç de kolay olmadı .
Kıbrıs Türk halkının tarihinde , böyle sinsi , gaddar , vahşiyane , düşmanca hareketi . 21 Aralık 1963’ te ancak görebilirsiniz .
Yerleşik düzeni , şimdiki gibi topyekun bir arada olmadığı için , Kıbrıs Türküne uygulanmaya çalışılan Akritas Planı . Adada dağınık halde bulunan Türk yerleşik merkezlerine , eş zamanlı baskınlar yapılacak ve bir gecede , Girit Türklerine uygulanan soykırım gibi , Kıbrıs Türklerinin de işi bitirilecekti .
Soykırım için düğmeye basma tarihi , yılbaşı gecesi olacaktı .
Yorgacis’in silahlı eşkiyaları , düğmeye 21 Aralık gecesi basarak , işi öne aldılar.
Lefkoşa’da Tahtakale , ilk tetiğe basılan semtti .
Olayın 9 gün önceden başlatılması , Kıbrıs Türk Halkının direnişini de sağlamış oldu .
Mahvolma , teğet geçti .
Akritas Planının , baş uygulayıcısı Yorgacis , çeteleri üzerinde otorite sağlayamadığı için , hareket emir alınmadan başlatılmıştı .
Başlayan hareket , artık durdurulamazdı .
Adanın dört bir yanında , Rum çeteler , Türk avına çoktan başlamıştı .
Makarios , Londra ve Zürih Anlaşmalarını imzalaması ile birlikte , Rum halkından gelen büyük protestolar karşısında :
“Kıbrıs Cumhuriyeti ENOSİS’e giden bir köprü olacaktır “ yollu açıklama yaptı . TMT çanaklama faaliyetinden vazgeçerek , eli tetikte beklemeye başladı .
21 Aralık gecesi itibarı ile , örgütlenerek , tüm ada sathında , savunma hatları oluşturmaya başladı .
Dedik ya .
Soykırım , yılbaşı gecesi uygulanmaya sokulacaktı .
Erken tetiğe basılması , Rum tarafındaki bazı hesapları bozdu .
Baf’taki Türkler , 21 Aralık gecesi , Tahtakale olayını ve Türklere saldırıyı , TMT mensubu bir Türk’ten öğrendi . CİTA ‘da ( telekomünikasyon ) telefon operatörlüğü yapıyordu .
O devirlerde , telefonlar manueldi ve santraller vasıtası ile telefon konuşmaları yapılıyordu .
Lefkoşa’dan bir Rum , Baf’taki bir Rum’un telefonuna bağlanmasını istedi . Operatörler , fişle bağlantı yapıyorlardı .
İki telefon bağlandı , operatör aradan çekilmeden , heyecanlı olarak , Lefkoşa’dan arayan Rum , bir çeşit parola da vererek , kendini tanıtarak .
“ Biz Lefkoşa’da başlattık . Siz de başlatınız “ talimatını verdi .
Baf Türk’ü bu TMT mensubu ile olayı öğrenir ve savunma tedbirlerini hazırlar .
21 Aralık 1963 ‘ün fidanı , 1 Nisan 1955‘ te dikildi .
Bu fidandan 8 sene sonra meyve almasını bekleyenler , gusboyu , Kıbrıs Türk Halkının bağrından çıkan ve Kuvayı Milliye’nin bir devamı olan TMT‘ye toslattılar.
11 yıl , Mücahit Kıbrıs Türk Halkı , tarihte az rastlanır insanlık dışı muamelelere maruz kaldı .
Yılmadı , pes etmedi , mücadelesini usanmadan bıkmadan 1974‘de kadar devam ettirdi.
İlham kaynağı , tüm dünyadaki mazlum ülkelerin de ilham kaynağı olan Ulu Önder Mustafa Kemal ve milli ordusu TSK olmuştu .
Şimdi , her zaman olduğu gibi , Batılı Emperyal Devletler , kan akmayan , canlar gitmeyen Kıbrıs’ı , 1974 öncesi yaratmış oldukları statükoya , geri getirmeye uğraşmaktadırlar .
Çünkü , her zaman bu güçler , bulanık havadan nemalanmayı hep becermişlerdir.
Şimdi yine , yeni bir oyunun peşinde olsalar gerek !
Yeni bir , şahsi mi ? Özel mi ? Resmi mi ? her neyse , bir temsilci atandı .
Rum yönetimi başkanı , birleşik Kıbrıs vaadini , biraz olsun kendi halkı üzerinde , hayalleri canlandırmak için , gelecek olan Maria hanıma çok umutlar bağlatmış .
Guterres’e , mektup gönderilmiş .
Süresi içinde , zart zurt , ada haricine gitmesin .
Gitmesin ki , güneydekilere birleşik Kıbrıs hayali için umutlar pompalasın.
Maria hanım zemin arayacak mış ?
Geçen gün de bu sütundan yazmıştım . Olan tüm zeminleri , Crant Montana’ya kadar , har vurup harman savurdular .
Kim ?
Güney .
Maria Hanım , zemin arayacaksa , gelir gelmez , Sn. Tatar’ı ziyaret etsin .
Çünkü artık sağlam zemin , Türk tarafında .
Kıbrıs Türkünün , özgür , bağımsız , egemen ve insan onuru ile bağdaşan çağdaş ve rahatça yürüyebileceği zemin , bu zemin .
11 yıllık milli mücadele yıllarının bir ferdi olarak , her zaman , onur ve şeref duydum .
O yıllar , hiç de kolay geçmedi .
Ve .
Bu günlere de hiç kolay gelinmedi .
Yaşayanlar , bilir .
O yıllarda şehitlik mertebesine eren , abilerime , çağdaşlarıma , rahmetler diler .
Tüm gazilerimize , hayatta olanlara , sağlıklı , mutlu huzurlu yıllar dilerken .
Göçenleri , Allah rahmet eylesin .
Bu haber 1124 defa okunmuştur

:

:

:

: