Dün Adıyaman’da tarihi bir günü yaşadık. İsias Otel’de evlatlarını kaybeden aileler video konferans yöntemiyle de olsa katil zanlılarıyla yüzleşti.
Katil zanlısı diyoruz çünkü ifadeleri adeta soğukkanlı bir katilin ifadeleri gibiydi
Oteli sahibi olan bir numaralı zanlı Ahmet Bozkurt, hiçbir şey olmamış gibi duruşma boyunca kendisinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu anlattı.
Tüm bilirkişi raporlarının aksine, üniversitelerin hazırladığı raporlara rağmen otelinin kusursuz olduğunu, 10 ili kapsayan deprem felaketinde kendi otelinin de yıkılmasının son derece doğal olduğunu mahkemeyi ikna etmeye çalıştı.
Tüm bu akıl dışı savunmanın üstüne bir de “depremden değil soğuktan donarak öldüler” deyince duruşma salonunda tansiyon yükseldi.
İsias Otel’de kızı Serin İpekçioğlu’nu kaybeden DAÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Pervin Aksoy İpekçioğlu, İsias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt’a ‘otel enkazına ne zaman ve saat kaçta geldiğini’ sordu.
Verdiği yanıt kem küm etmekten öte geçemedi.
Otelin mimarı “proje bana ait değil” dedi, mühendisi “betonarme statik projesini ben hazırlamadım” dedi, otelin ortakları ise neredeyse otelle hiç ilişkileri olmadığını iddia edecek noktaya kadar işi götürdü…
Adıyaman’da duruşmayı izleyen siyasiler arasında yer alan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın dün akşam Ada TV ana haber bülteninde canlı telefon bağlantısında söylediği sözler, günün özeti gibiydi.
Bütün sanıkların adeta paçalarından yalan aktı.
Duruşmayı izleyen Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da, bir numaralı sanık Ahmet Bozkurt’un rahatız edici şekilde soğukkanlı olduğu tespitini yaptı.
Peki şimdi ne olacak?
Öyle görünüyor ki bu duruşma maratonunun bitmesi bir yılı bulacak. Elbette Kıbrıs Türk halkının gözü kulağı tüm bu süre zarfında Adıyaman’da olacak.
Duruşma sonunda yapanın yanına kar kalmadığını görmek, acılı ailelerin tek tesellisi olacak. Bizden söylemesi…