Rum tarafında yaratmaya çalıştığı korku iklimi giderek yayılıyor. Rum basını polisin, İsrail şirketlerinin KKTC’deki eski Rum malları üzerine inşaat yapılmasıyla ilgili soruşturma başlattığını, birçok tutuklamanın olacağını yazıyor.
Rum tarafında yaratmaya çalıştığı korku iklimi giderek yayılıyor. Rum basını polisin, İsrail şirketlerinin KKTC’deki eski Rum malları üzerine inşaat yapılmasıyla ilgili soruşturma başlattığını, birçok tutuklamanın olacağını yazıyor.
Avukat Akan Kürşat’ın tutuklanmasıyla ilgili listede birçok isim olduğu da Rum basınında çıkan iddialar arasında.
Cumhurbaşkanlığı’nda konuyla ilgili toplantı üzerine toplantı yapılıyor.
Hukukçular her ne kadar “bu tutuklamaların hukuki bir dayanağı yok” deseler de karşımızda bir realite var.
İnsanlar Güney’e geçmeye dahi korkar hale geldi.
Peki bu kriz sarmalından nasıl çıkarız?
Ada TV’de dün canlı yayına bağlanan Emlakçılar Derneği Başkanı Hasan Sungur, önemli açıklamalarda bulundu.
“Rum tarafı şu anda 2004-2005 yılındaki bir davayı fırsat bilerek korku yaratmaya KKTC’de mal alanları korkutmaya çalışıyor. Bunların hepsi sünnetçi korkusudur” diyen Sungur, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ivedi olarak destekleyip Rum mallarını Türkleştirirsek, Rumların attığı bu adımların hepsini boşa çıkartabileceğimiz görüşünde…
Geçen sene başında ülkede emlak alan yabancılara yüzde 12 ek bir vergi kesilmesine dahi sırf bu nedenle komisyona gelir yaratılsın diye çıkarılmadı.
Ancak hala daha Taşınmaz Mal Komisyonu işlevsel bir hale getirilemedi.
Oysa Sungur’un da ifade ettiği gibi komisyon bu ödemeleri yaptığı sürece Rumların açacağı davaların hiçbir önemi kalmayacak.
Bu ülkeye yatırım yapmaya gelen herkesi yasaklarla korkutmaya çalışmanın hiçbir mantığı olmadığını ifade eden Sungur, “Yarın bu yasaklamalar gerçekleştiğinde taşınmaz mal satışları ciddi oranda azalacak. Peki o halde Taşınmaz Mal Komisyonu için kaynağı nereden bulacaklar?” diye sordu.
Emlak sektörünün duayen isimlerinden Ali Özmen Safa’nın yaklaşık beş ay önce yaptığı uyarılara da değinen Sungur, “Ali Bey’in ‘yapmayın’ diye söylediği her şeyi onlar ne yazık ki ‘yapın’ diye anladılar. Bugün inşaat sektörünü kilitlediler” diyerek sitemde de bulundu.
Emlak sektöründe zaten iyi gitmeyen işler, Rum tarafının oluşturmaya çalıştığı korku iklimiyle daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.
Hükümet bir an önce sektörün akil isimleriyle bir araya gelip bir kriz masası oluşturmalı. Ancak şu anda gündemlerinde sadece parti içi meseleler ve kişisel menfaatlerle ilgili tartışmalar olduğunu görüyoruz.
Biraz ağır olacak belki ama söylemek zorundayız. Bizim siyasetçilerimiz şu anda mahalle yanarken saçını tarıyor. Bunun vebali ağır olur. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi…