MAZERET SAYILMAZ

Neyin mazereti sayılmaz ?

Neyin mazereti sayılmaz ?
Bunu , hikayemsi olarak anlatmaya çalışacağım .
Okurlarım sorabilirler .
Bu mazeret işi de nereden çıktı ? diye .
Vallahi .
Artık bir gelenek oluştu .
Ne çıkarsa KKTC’den çıkar
İşte bu mazeret işi de bu enflasyonist yaşamda karşımıza çıktı !
Hikayeye geçebiliriz .
Bu , başımdan geçmiş bir hikaye .
Mücahitlikten terhis olduktan sonra , burslu olarak ver elini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi .
Birinci sınıfta , altı dersten en belli başlısı “Medeni Hukuk” idi .
Türkiye Cumhuriyetine Medeni Kanun , en çağdaş ve demokratik bir ülke olan İsviçre’den adapte edilerek , Türkiye’de uygulanmaya başlamıştı .
Tabii bu , Atatürk sayesinde gerçekleşmiştir .
Medeni Hukuk dersimizin ilkinde , konumuz , yasaların yapılması ve uygulamaya gidilmesi oldu .
Hocamız , bununla ilgili bir problem ileri sürerek , sorular sormaya başladı .
Yasa , resmi gazetede yayınlandıktan bir saat sonra , yapılmaması gereken bir fiili işlediği için tutuklanan , bir vatandaşın durumu idi .
Hoca , bu vatandaşa ceza verilip verilmeyeceğini sordu .
Sınıf , ikiye bölündü .
Verilir , diyenler .
Verilemez , diyenler .
Verilemez diyenlerin görüşü .
Vatandaşın bir saat içinde çıkan kanundan dolayısı ile haberdar olmadığı için , işlediği fiilin de suç teşkil edemeyeceği savını öne sürdüler .
İşte o derste , ben de bu mazeret işini öğrenmiş oldum .
Bu , tüm dünyada uygulanan genel bir hukuk kuralıdır .
“Yasayı bilmemek , mazeret sayılmaz .”
Yaşamış olduğum bu olayı anlatarak , KKTC’deki mazeret sayılmayan olayımıza gelelim .
Milletvekillerinin , mal bildirim olayına .
Hatırlanacağı üzere .
Geçmişte de böylesine bir olay yaşanmış ve bir vekilin dokunulmazlığı kaldırılmıştı .
Bunu da ortaya çıkaran , Sn. Özersay olmuştu .
Bu olayımızda da Sn. Özersay’ı yine görmekteyiz .
Bu davranış biçimi , muhalefet etmenin başka bir yönü olsa gerek .
Bu olayda da , Sn. Arıklı’nın , zamanında yapması gereken mal bildirimini yapmamış olmasından dolayı , yine Sn. Özersay’ın , Başsavcılığa yapmış olduğu şikayet .
Sn. Arıklı’nın “Milletvekilleri yasayı bilmeyebilir “ yollu açıklaması oldu .
Doğru , herkes her çıkan yasanın içeriğini bilmeyebilir .
Fakat , yasaya aykırı hareketinden de “ yasayı bilmemek mazeret sayılmaz “ kuralına göre , uygulanacak müeyyideden de kurtulamaz .
Hukukun üstünlüğü ilkesinin , kopmaz bir parçasıdır bu kural .
Milletvekillerimizin , mal bildirim olayı , yasa ile düzenlenmiş .
Buna , Meclis çalışanları da dahil .
Sn. Töre :
“ Milletvekilleri , mal beyanı konusunda , kendi sorumluluklarını bilmeli “ diyor .
Çok doğru .
Ne yazık ki , bunu bilmeyen veya bilmemezlikten gelen , vekillerimiz var .
“Bu iddialar , Meclise zarar veriyor” diyor .
Meclis Başkanının , vekillerin mal varlıklarını öğrenecek yasal yetkisi yoksa . Vekillerden gelecek beyanı , beklemek zorunda .
Bu konuda yasal boşluk varsa , ilgili mevzuat derhal değiştirilerek , Meclis başkanlığına yetki verilmeli .
Ayrıca , yenilenen meclisteki vekillere , bu konularda , brifing verilerek , vekiller bilgilendirilmelidir .
Aksi , bu tür uygulamalara devam edilir .
Vekillerimiz sıkıntıya düşer , bağlı oldukları yüce kurum da zarar görür .
Evet .
“Yasayı bilmemek , mazeret sayılmaz .“
Medeni Hukukta , öğrendiğimiz ilk ders .
Bu haber 1071 defa okunmuştur

:

:

:

: