Sonunda korkulan oldu. Sigorta ve ihtiyat sandığı primini ödememek için bin bir yola başvuran işletme sahipleri ortaya çıktı.
Hatta Lefkoşa’da bir mahkemede dava konusu olan BİR olayda sigorta ve ihtiyaç sandığı ödememek için sahte evrak düzenleyerek yanında çalışan işçiyi 'işten çıktı' olarak gösteren bir işletme sahibine dava okundu.
öz konusu işletme sahibi önce tutuklandı, sonra 20 bin TL teminat yatırarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Asgari ücret artırılırken bu uyarıyı yapmış şu an özel sektörde 130 bin olan kayıtlı çalışan sayısının büyük bölümünün kayıt dışına çıkabileceği uyarısında bulunmuştuk.
30 bin lirayı aşan asgari ücret maliyetleri işletmeleri zorluyor.
Tüm bunların üstüne bir de peş peşe yapılan zamlar da eklenince maaş artışının kimseye yaramadığını söylesek yanlış olmaz.
Yeni maaşlar vatandaşın eline geçmeden erimeye başladı.
Et ve süt başta olmak üzere hemen hemen tüm temel gıda ürünlerine arka arkaya zam yapıldı.
Toplumun en temel ihtiyacı olan süte yüzde 32 oranında zam yapıldı, 1 litre Koop Süt’ün fiyatı 10 TL'lik artışla 31,5 TL'den 41,5 TL'ye yükseldi.
Aralık ayı öncesi 140 TL olan canlı etin kilosu, önce 160 TL’ye yeni yılla birlikte 200 TL’ye yükseldi. Artışlar sonrası kuzu but, kasaplarda 550 TL, marketlerde ise 600-650 TL’ye satılıyor.
Et ve süt sadece iki temel örnek.
Son Bakanlar Kurulu’nda bir karar alındı.
Buna göre Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı, Maliye Bakanlığı ile Ekonomi ve Enerji Bakanlığı kooperatiflere bağlı kurumların kararlarını mercek altına alacak.
Bu ne demek? Bunun açıklaması da Başbakan Ünal Üstel’den geldi.
Ülkedeki fiyat dengesini sağlamak için var olan devlet kurum ve kuruluşlarının fiyat artırma yetkilerini Başbakanlık altında topladıklarını duyuran Üstel, “Binboğa, levazım, TÜK bu ülkede fiyat konusunda dengedir. Kar amacı gütmezler” dedi.
Üstel, şöyle konuştu: “Koop- Süt bir anda bir fiyat artışı yapmıştır. Kendileriyle konuşuyoruz. Fiyatı düşürecekler. Mecburlar. Radikal tedbirlerle ve yasal çerçevede, yetki Başbakanlıkta olacak ve kimse keyfi zam yapamayacak. Başbakanlıkta öyle bir kurul kurduk. Daha etkin denetim de yapacağız.”
Bu açıklama fevkalade önemlidir. Koop-Süt gibi devlet kurumu kar amacıyla fiyat artışının başını çekerse özel sektör kuruluşlarının tutumunun ne olacağı bellidir.
Ancak burada hassas bir denge de gözetilmelidir. Koop-Süt fiyatları dengede tutmaya çalışırken, mali açıdan da çökertilmemelidir.
Bu noktada hassas dengeler ilgili bakanlıklar tarafından yürütülmelidir. Enflasyon ekonomide bir kanserdir. Bu kanserle ancak devlet özel ayrımı olmaksızın bütün kuruluşlar topyekun bir mücadele ile başarılı olabilirler. Bizden söylemesi…