Ülke her alanda çok zorlu bir yıl yaşayacak. Bir yanda partilerin içinde yaşanan taht kavgaları, diğer yanda ekonomiden sağlığa, bürokrasiden yargıya türlü türlü sorunlar ülkeyi adeta yokuşa sürüklüyor…
Ülke her alanda çok zorlu bir yıl yaşayacak. Bir yanda partilerin içinde yaşanan taht kavgaları, diğer yanda ekonomiden sağlığa, bürokrasiden yargıya türlü türlü sorunlar ülkeyi adeta yokuşa sürüklüyor…
İktidar sorunlarla boğuşurken, muhalefet çare olarak 2024 yılında erken seçim öneriyor…
Peki 40 yıldır yaptığımız hangi seçim sorunlarımıza çare oldu?
Eğer elinde sihirli bir değnek olan varsa zaten ülkenin bütün sorunları bir anda çözülüverirdi…
Çözülemediğine göre bu işin yolu bellidir.
Seçime gitmekten ziyade ortak akılla sorunların etrafından kenetlenmemiz, ülkeyi düzlüğe çıkarmak için tek yoldur.
Ekonomide yaşadığımız zorluklara bakalım. Emlak sektörü tam bir krizin içinden geçiyor.
Spekülatörlerin yarattığı dengesizliğe Rumların tutuklama propagandası da eklenince alım satım işleri dibe vurdu.
İşler öyle durdu ki komisyon oranları yüzde 35’lere kadar çıktı. Ama mal satılmıyor.
İnşaat sektöründe konutlar şu anda takas sistemiyle yapılıyor. Arsa sahibi yüzde 35’e çıkardığı kat payı karşılığı arsasını müteahhide veriyor. Müteahhit de hiç para koymadan alıcının parasıyla evleri yapmaya koyuluyor.
Peki satışlar tamamen durduğunda, kriz ortalığı yangın yerine çevirdiğinde ne olacak?
Cevap belli. Müteahhit topladığı paralarla aldığı son model arabasıyla Türkiye’ye döner. 3 bin proje de ortada kalır.
Bu tehlikeye nasıl müsaade edilir anlamak mümkün değil.
Dünyanın hiçbir yerinde sistem, tamamen alıcının parasıyla müteahhidin gazel okumasına izin vermez.
Müteahhit sorumluluk almaya, elini taşın altına koymaya zorlanır.
Sektörün duayen isimlerinden Ali Özmen Safa, 2008’de bu ülkede yaşanan emlak krizinin bir daha tekrarlanmaması için bir takım öneriler ortaya koymuştu.
Ama ne yazık ki kimse gündemine bile almadı. Şimdi geldiğimiz noktada ise tüm bu yakın tehlikeler ortadayken, muhalefet seçimden bahsediyor.
Vatandaş ise seçim değil geçim diyor. Bunun yolu da ekonomiyi canlandırmak ve inşaat sektörü başta olmak üzeri çarkların yeniden çevirmekten geçiyor. Bizden söylemesi…