Evet tepkiler ses getirdi .
Nereye getirdiğini de hemen söyleyelim .
Okurlarımın aklına hemen pahalılıkla ilgili algılar gelebilir .
Tabii , pahalılık ülkede birinci sırada .
Pahalılık konusunda da büyük tepkiler olmaktadır .
Fakat ne çare ki , bu tepkiler maalesef henüz ses getirmiş değil .
Belki de bu konudaki tepkiler ses getirecek oran ve tonda olmadığından , henüz ses getirmemiştir .
Hayatın pahalılaşması tahminlerin üzerinde yükselmekte , nerede ise arşa doğru yol almıştır .
Şimdi .
Başlıktaki ses getiren olaya geçelim .
Bir çok KKTC vatandaşının ekmeğinin kesilmesini hedefleyen ve güneyin sözde meclisinde olan ve yasalaşmasına kesin gözü ile bakılan bir yasa tasarısından bahsetmek istiyorum .
Çok yakın geçmişte , yine bu sütundan konuya değinmiştim .
Güneyde , Larnaka ve Baf Havaalanlarından yolcuları KKTC’ ne getiren , Türk taksi şoförlerinin , güneyden yolcu almalarını önleyecek bir yasa .
Yasa .
Hem para cezası .
Hem de .
Hapislik getirmektedir .
Haber KKTC ‘de büyük infiale yol açmış , hemen tepkiler yükselmiştir .
İlk tepkiyi koyan .
Ekmeklerinden olacak olan taşıma şoförlerinden geldi .
Akabinde , duyarlı vatandaşlar ve konu ile duyarlı gazeteciler ve köşe yazarlarından tepkiler gelmiştir .
Tepkiler , siyaset kurumunu da harekete geçirerek , devletlerinin dış politikalarını oluşturan mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde harekete geçtiler .
Olayla ilgili Bakan .
Sn. Arıklı , Turizm ve Başbakan yardımcısı Sn. Ataoğlu ile de istişarede bulunarak yaptığı açıklamada , güneye seslenerek , ilgili yasanın geri çekilmesi çağırısında bulundu .
Güney .
“Nato mermer . Nato kafa’ yı “ devam ettirirse , mukabil önlemlerin alınacağının da üzerine basa basa vurgu yaptı .
Yani .
Güney , söz konusu mevzuatı meriyete sokarsa . Aynısını , KKTC makamları yürürlüğe sokacak .
2’ci Niko , ondan öncekiler gibi , hem adayı birleşik hale getirmeye çalışır gibi görünüyor , hem de bölünmüşlüğü daha da keskinleştirici yolları kat etmekten de geri durmuyor .
Maria Hanımın da işini yokuşa sürüyor .
KKTC’nin batı bölgesi halkını , derinden üzen ve o oranda sıkıntılara sokan yeni gelişen olayı da aktarmadan edemeyeceğim .
Bilindiği gibi , Güzelyurt’un doğu sınırından , Lefke’nin batısına kadar , bahçeler % 80 narenciyenin çeşitli tür meyve ağaçları ile ekilidir .
Geçen yazımda da belirtmiştim .
Yeşilleme diye bir hastalık .
Bakteri ve uçan kanatlı böceklerle yayılıyor .
Hastalığın halen kesin çaresi bulunmuş değil .
Bu yılki ürünün , ihracı için de teknik çalışmalar devam ediyor .
Henüz bir sonuç yok .
Çare bulunmazsa , Lefke ve Güzelyurt narenciye bahçeleri , kurumayla karşı karşıya gelecek .
Bir çok üretici , üretim yapmamaya şimdiden karar verdi .
Omorfo ovası , Mesarya Ovası gibi kuru ziraata dönüşebilir .
Bu konuda birçok narenciye üreticisi , esprili şekilde şunu dile getiriyor .
Hububat ekimine geçersek .
Ürün alalım almayalım , para gelip bizi bulacak .
Kuraklık tazminatı , var ya .
Onu dile getirmeye çalışmaktadırlar .
Kim ne derse desin .
Soruna çare bulunmazsa , bölge hem ekonomi açısından , hem de işsizlik açısından büyük dar boğazlarla karşı karşıya kalacak .
Şimdilik ufukta böyle bir çare görülmüyor .