Ekonomik olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde yaşanan tartışmalar bir yana elbette hükümetin kaynak yaratma çabalarını da anlayışla karşılamak gerekiyor.
Ancak biz ne yazık ki bu çabaları yanlış alanlarda gösteriyoruz.
Mesela kaynak yaratacağız diye yabancıya konut satışında yüzde 12 olan vergiyi yüzde 16’ya çıkarmanın hesaplarını yapıyoruz.
Şu anda emlak sektöründe içinde bulunduğumuz kriz ortamında sanki ev satılıyor da vergiyi düşüreceğimize artırmanın yolunu arıyoruz.
O yetmedi zaten vergisini veren işadamının üstüne ek vergiyle binmeye çalışıyoruz. Vergi vermeyeni ise görmezden gelmeyi tercih ediyoruz.
Memlekette vergi veren işadamı sayısı 120’yi geçmiyor. Diğerleri ise her ne hikmetse hep zarar gösterip neredeyse alacaklı olacak duruma geliyor.
Devlet ise tabiri caizse sadece tuttuğunu öpüyor.
Bu ülkede para getiren üç lokomotif sektör var. Bunlar turizm, eğitim ve inşaat. Bu sektörlere geliri artıralım derken zarar vermeyelim.
Bu olmaz, olmamalı…
Kaynağa mı ihtiyaç var?
Şu anda tüm yasal hazırlığı yapılan ve Bakanlar Kurulu’nda bekleyen üç önemli yasa var.
Sanal Şans Oyunları Yasası, Forex Yasası, Bitcoin ve Kripto Para Yasası…
Bu üç yasanın çıkarılmasıyla devletin elde edeceği gelir yılda 1 milyar Euro… Dile kolay. Türk Lirası karşılığı 33 milyar TL’yi geçiyor.
KKTC’nin bir yıllık bütçesinin neredeyse yarısı kadar bir ek gelir yarat imkanımız varken, biz neden bir an önce bu yasaları hayata geçirmiyoruz? Neyi bekliyoruz?.. Kimin keyfini yapmaya çalışıyoruz?..
Maaşlardan kesilmeye çalışılan paralarla, vergisini veren işadamına yeni vergiler koyarak, ya da ülkede konut alanın üstüne yeni vergiler getirerek gelir yaratamazsınız…
Olsa olsa altın yumurtlayan tavuğu kesmiş olursunuz. Aklımızı başımıza toplayalım.
İktidara bu noktada önemli görevler düşüyor. Muhalefet de iktidarı içi boş söylemlerle değil, bu gibi kaynak yaratıcı yasaların çıkması yönünde teşvik etmesi gerekiyor. Aksi halde havanda su döveriz. Onun da kimseye faydası olmaz.
Bizden söylemesi…