Rum mallarının satışıyla ilgili İtalya’da tutuklanan Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat, bugün Güney’e iade ediliyor.
Meselenin birçok boyutu var.
En sonunda söyleyeceğimizi en başında söyleyelim.
Bu karar hukuki değil, tamamen siyasi bir karardır.
Kıbrıs’ta iki toplum arasındaki ilişkileri zehirleyecek, son derece tehlikeli noktalar içermektedir.
Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Salahi Şahiner, bu davanın Akan Kürşat meselesi olmaktan ziyade Kıbrıs Türküne bir komplo, kumpas olduğunu dile getirdi.
Şahiner haksız değil.
Zira 74 önceki Rumların mallarının satışıyla ilgili sorunun çözüleceği yer aslında belli.
Ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla bu mesele çözülecek.
Ya da Kıbrıs müzakerelerinde olası bir çözümle neticeye kavuşacak.
Öyle ya da böyle meselenin çözüm yolu belliyken tamamen KKTC yasalarına uygun olarak hareket eden bir avukat ya da herhangi bir vatandaş nasıl olur da böyle bir suçlamaya maruz kalabilir.
Şahiner’in anlattıklarına göre şu an tehlikede olan sadece Rum mallarının üzerinde tasarrufta bulunan Kıbrıslı Türkler değil.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 74’ten önce Rum malı olan bir taşınmazı alan TC vatandaşları da tehlikede.
Çünkü şu an herhangi bir vatandaş 74’ten önce Rum malı olan bir yeri alıp kiraya verdiyse buradan bir gelir elde ediyorsa Rum yönetimi bunu suçlu addediyor.
Kara para soruşturmasıyla işlem yapıyor.
Yarın öbür gün 74’ten önce Rum malı olan bir yerden bir TC vatandaşı gelip bir daire aldıysa, bundan bir kira geliri elde ediyorsa bu da bir şekilde Rum yönetiminin kayıtlarına girdiyse, o TC vatandaşı bir AB ülkesine girerken tutuklanabilir. Güney’e iade edilebilir
Rumların oynadığı bu tehlikeli oyun sadece Kıbrıs sorununda değil, tüm Doğu Akdeniz ve hatta Ege’de yumuşayan havayı zehirleyebilir.
O yüzden başta Avrupa Birliği olmak üzere Yunanistan ve Batı, Rum Yönetimi’nin sırtını sıvazlayıp cesaretlendirmekten vazgeçmelidir.
Aksi halde bu kriz kimsenin hayrına sonuçlanmaz. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi.