Ücretler ne kadar artarsa artsın alım gücü yerlerde sürünüyor. Çarşıda pazarda ciddi bir pahalılık var. Marketler artık etiket değiştirme zahmetine dahi katlanmıyor.
Raftan aldığınız ürünün fiyatını kasada sürpriz bir biçimde öğrenirken, her defasında hesapta bir yanlışlık olduğu izlenimine kapılıyorsunuz.
Tüm yaşanan bu pahalılığın üzerinde bir de fırsatçılar eklenince adeta vatandaşına canına okunuyor.
Maliye Bakanı Özdemir Berova da dün yaptığı açıklamada pahalılık konusunda büyük bir memnuniyetsizlik olduğunu gördüklerini söylüyor.
“Piyasa, kendini koruma tedirginliği içinde, esneklik oranını açık tutuyor ama fırsatçılık üzerinden işlemler de yapıldığını görüyoruz” diyen Berova, denetimleri artırdıklarını söylüyor.
Ancak günümüzde bu denetimin insan gücüyle yapılamayacağını da artık kabul etmek zorundayız.
Bunun için teknolojinin nimetlerinden faydalanmak zorundayız.
Türkiye’ye bakın…
80 milyonluk bir ülkede denetimler tek tek memurlarla mı yapılıyor? Elbette hayır…
Bunun için gümrükte, vergi dairesinde, ticaret dairesinde, otomasyon sistemini ortak görünür hale getirmeliyiz…
Yani Maliye Bakanlığı bir malın gümrükten girişinden itibaren kasada satışına kadar tek tuşla geçirdiği tüm evreleri, fiyatlamaları görebilmeli.
Akıllı yazar kasaların kullanımı her yerde zorunlu hale getirilmeli.
Bu şekilde bir ürünün tüm marketlerdeki fiyatı da eş zamanlı olarak görebilme imkanı ortaya çıkacaktır.
Ve tüm bu önlemlerin üstüne fırsatçılık yapıp haksız kazanç elde ettiği tespit edilen şirketler varsa en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Bu öyle bir ceza olmalıdır ki caydırıcı olmalı, kimse bir daha hak ettiğinin üstünde bir kazanca tevessül etmemeli, devletin bu konudaki demir yumruğunu hissetmelidir…
Öyle görünüyor ki bazı aklı evveller serbest piyasa ile soygun piyasasını birbirine karıştırıyor.
Devlet vatandaşın kanını emen bu soygun piyasasına dur demelidir.
Aksi halde henüz bir ay geçmeden değerini yitiren asgari ücret yeni güncellemelerle, ayakta kalmak için çaba gösteren işletmeleri ciddi bir biçimde zora sokacaktır.
Alım gücü düşen halk, aldığı paranın miktarı artsa da yaşadığı zor durumdan kurtulamaz. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi…