Hani üreterek var olacaktık?

Narenci üreticileri kan ağlıyor, yarın eyleme gidecekler.

Narenci üreticileri kan ağlıyor, yarın eyleme gidecekler.
Yeşillenme adı verilen bir hastalık turunçgillerimizde tespit edildi. Daha doğrusu bu hastalığın bulaşmasını sağlayan bir böcek tespit edilince Türkiye ürünlerimize ambargo koydu.
Yaş sebze ve meyvelerin dökme olarak KKTC'den Türkiye'ye gidişine yasak koyuldu, işlenmiş ve ambalajlanmış ürünlere ise izin veriliyor.
Üretici “bizim ürünlerimizde hastalık yok” diyor. Örnek olarak da “ülkede sivrisinek var diye sıtma salgını var diyebilir misiniz” diye tepki gösteriyor
Ancak şurası bir gerçek.
Dünyadaki tüm ülkelerin bir hastalık şüphesi karşısında karantina koşullarını çalıştırması bilinen ve uygulanan bir yöntem.
Peki biz bu sorunu aşmak için ne yapmalıydık?
Bir an önce bahçelerimizde bu hastalığın var olup olmadığını ispatlamak zorundaydık.
Üstelik Türkiye bu kararı şimdi değil kasım ayında aldı.
Zamanında alınmayan önlem yüzünden şimdi binlerce ton turunçgil üreticinin elinde kaldı.
Şimdi ne olacak? Hani biz üreterek var olacaktık?
Şu an marketlerde domatesin fiyatı 95 TL…
Sebze ve meyve fiyatıyla üreticiyi suçlamak da doğru değil.
Çünkü üreticinin markete verdiği fiyatlar ile marketteki satış fiyatları arasında dağlar kadar fark var.
Yakında sadece ithal ürün değil turunçgil memleketinde portakala limona ulaşmak da vatandaş için ateş pahası olacak.
Türkiye’den gelen su ile birlikte yaklaşık 40 bin dönüm alanda birçok bitkisel ürünün yetiştirilebileceği belirtiliyor.
Yapılan hesaplamalara göre tarımdaki ana maliyetin yüzde 50’sini sulama giderleri oluşturuyor.
Sulama birlikleri tarafından tonu 3,7 TL fiyatla alınarak tonu 10 TL’ye fiyatla üreticiye satılan su, üretimde ana maliyeti oluşturuyor.
Ziraat Mühendisleri Odası’nın yaptığı hesaplamalarda denetimsizlik sonucu 2023 yılında kayıp kaçak su bedelinin ise 150 milyon TL’nin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Su çok önemli bir konudur. Verimli kullanabilirsek, hem tarımsal ürünlerde maliyetin düşmesine hem de o ürünlere tüketicinin daha ucuza ulaşmasını sağlayabiliriz.
Yani sözün özü Türkiye’den suyu getirdik ama onu verimli olarak kullanamadık. Bir başka ifadeyle denizi geçtik ama derede boğuluyoruz. Bizden söylemesi…


Bu haber 1218 defa okunmuştur

:

:

:

: