Zam girdabı içindeyiz!

Yine korkunç bir zam sarmalının içine girdik. Elektriğin tarifesine bugünden itibaren yüzde 15 zam geldi. Ekmek de yine aynı ayın içinde ikinci zamla 13.5 TL’den 15 TL’ye çıktı.

Yine korkunç bir zam sarmalının içine girdik. Elektriğin tarifesine bugünden itibaren yüzde 15 zam geldi. Ekmek de yine aynı ayın içinde ikinci zamla 13.5 TL’den 15 TL’ye çıktı.
Yaşanan hayat pahalılığı toplumu içten içe kemiriyor. Yüksek enflasyon kanser gibidir. Toplumsal yozlaşmanın temelini oluşturur. Beraberinde ahlaki çöküntü de getirir.
Örnek mi?... Son günlerde ortaya dökülen skandallar zincirine bakın.
Sahte diploma… Sahte reçete… Sahte emlakçı… Sahte zeytinyağı…
Sahteciliğin ortaya çıkmadığı neredeyse hiçbir alan kalmadı.
Bu toplumun bu hale gelmesi ciddi bir sosyolojik incelemeye tabi tutulmalıdır.
Yollar bozulur, önemli değil yaparsınız…
Eğitim sistemi aksar, ama atılacak birkaç adımla düzlüğe çıkabilirsiniz…
Sağlık sistemi aksar, sorun değil ona da birkaç yeni hastane ile soluk aldırabilirsiniz…
Tüm bunların ötesinde yıllardır çabaladığımız Kıbrıs meselesinde bile gün gelir bir kapı açılır ve mesafe alabilirsiniz…
Peki ahlaki çöküntü başlarsa ne olur?
Bu ahlaki çöküntünün tamiri olur mu?
Bizim en başta bu ahlaki çöküntüyü tedavi etmemiz gerekiyor. Bunun için de bu yozlaşmanın en büyük nedeni olan enflasyon canavarıyla ciddi bir biçimde mücadele etmeliyiz.
Hadi bunu yapamıyorsak alım gücünü korumak için ciddi atımlar atmalıyız.
Şu bir gerçek. Yoksullaşan toplumlar her türlü musibete açık bir şekilde yaşar.
Hatta öyle bir zaman gelir ki milli kimliklerini bile ikinci plana iter, kendi öz benliğinden vazgeçer.
O yüzden iktidarıyla muhalefetiyle bu mesele tüm ülkenin ortak sorunudur.
Yaşadığımız ekonomik sıkıntıların en önemli sebeplerinden biri de “wage inflation” yani maaş enflasyonudur. Buna domino etkisi de diyebiliriz. Maaşların artmasıyla birlikte enflasyon da artıyor. Enflasyon arttıkça maaşlar da artıyor. Kısaca tam bir kısır döngü yaşanıyor.
Oysa halkın en büyük şikayet hayat pahalılığıdır.
Ancak şu an izlenen politika bu hayat pahalılığını engelleyemiyor.
En iyi tedavi tedbirdir. Şu an ne yazık ki o tedavi uygulanmıyor.
Yaşanan onca krize rağmen ders alınmıyor. Dört ayda bir verileceği açıklanan hayat pahalılığı artışlarının da bu zam döngüsü içinde çare olamayacağı açıktır. Uyaralım. Bizden söylemesi…
Bu haber 1038 defa okunmuştur

:

:

:

: