Kabahat siyasilerde mi yoksa halkta mı?

Nereden nereye geldik...

Nereden nereye geldik...
74’ten önce bu toplumda birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindik…
Her şeyimizi paylaşmaya hazırdık…
Mahallede bir yemek pişse komşularla paylaşılırdı…
Zor yıllardı… Sıkıntılar vardı…
Bir ekmek pişse dörde bölünür, ahali arasında paylaşırdı…
Bir mahallede yoksul bir aile varsa orada oturan daha iyi durumdaki insanlar bir araya gelir o yoksula yardım ederdi…
Hatta yardımların kimden geldiği bile bir utanma duygusuyla söylenmezdi…
Maaşlara gelince herkes hemen hemen aynı maaşı alırdı…
Ayakta durabilmek için bu dayanışmayı göstermeliydik…
Nitekim 74 öncesi verdiğimiz mücadele de böyle başarıya ulaştı…
Peki 74’te ne oldu?
Türkiye, Kıbrıslı Türklerin yok olmasını yaptığı müdahale ile önledi.
Herkes biliyor. Son zamanlarda arazinin yüzde 15’i bile Kıbrıs Türkü’nün değildi. Zaten bu gerçeği Makarios da Sampson’a söyledi.
“Sen acele ettin bizi bırakmadın, ben işin çoğunu halletmiştim. Biner sterlin verdik Kıbrıs Türküne… Malını satıp Avustralya’ya giderdi… Savaşa gerek yoktu, ben bunu halledecektim” dedi…
Hakikate bakacak olursan Makarios’un tespiti gerçekten doğruydu. Türklerin malı her geçen gün daha da azalıyordu.
Peki ne oldu 74’te?...
Biz Kuzey’de yüzde 34’ü aldık… Bizim topraklarımız olan yüzde 14-15’in 7’si orda kalsa 7’si burda kalsa basit bir hesapla yüzde 7 verdik, karlığında yüzde 25’ten fazla bir toprak aldık…
Bizimkiler biz Rum mallarına el koyduk dedi…Birinci yanlışlık burada başladı. Hangi yasaya göre el koyduk? Dünyada böyle bir yasa var mı? İkinci dünya harbinden sonra bile insanlar mallarını geri istediler. Dolayısıyla birinci yanlışlık burada yaşandı…
Yüzde 7’ye karşı Yüzde 25’ten fazla toprak ganimet olarak dağıtılırken onu bile beceremedik. Şu anda elinde puanı hala da mal almayanlar var. Peki bu nasıl olur?
Demek ki o dönemde halkı ganimete alıştırdık. Ganimeti siyasi olarak kullandık. Gelen iktidar da giden iktidar da bu ganimetin dağıtılmasında rol oynadı…
Yani 74 öncesi paylaşmaya hazır olan bir toplumu ganimetle zehirledik. Nedir ganimet? Kazanmadan sahip olmak…
Son üç jenerasyon bu şekilde devam etti. 18-19 yaşında çocukları okul çağında bu ganimet ekonomisinin gücüyle ödüllendirdik, altlarına lüks arabalar aldık…
Bu mantıkla bize ne verseler yetişmezdi, nitekim şu an şükretmeyen bir halkla bu gerçekle yüzleşiyoruz…
Peki kabahat siyasilerde mi, halkta mı?
Kabahat ikisinde de vardır. Ama şurası da bir gerçek. Her halk layık olduğuyla yönetilir. Bizden söylemesi…
Bu haber 1128 defa okunmuştur

:

:

:

: