Meclis’te önceki gün başlayan Arıklı-Erhürman gerilimi dünkü genel kurulda da devam etti.
Kimse geri adım atmadı… Erhürman, Arıklı’nın kendisini “şovmen” olarak niteleyip, salonu bağıra çağıra terk ettiğini kaydetti.
Kendisinin de bunun üzerine bu tavrı sergileyen Arıklı’ya “terbiyesiz” dediğini ve bu sözünün arkasında olduğunu söyledi.
UBP Grubuna da “Bu terbiyesizleri burada tutan sizsiniz” dediğini anlattı.
Önce şunu düzeltelim. Bir siyasi partinin milletvekillerinin Meclis’te olmasını millet sağlar. Hükümete gelip gelmemeleri ise matematik meselesidir.
Eğer YDP’nin iktidar ortağı olmaması çok arzu ediliyorduysa daha en başından CTP hükümet ortaklığına kapıları kapatmaz, büyük koalisyonla memleketin sorunlarına çare aramaya koyulurdu.
Diğer taraftan Sayın Bakan Arıklı’nın, Erhürman'ın 'Terbiyesizler' den kast ettiği camianın kimler olduğunu tahmin etmek zor değil. Sevgili Tufan Erhürman! Günü geldiğinde o ‘Terbiyesizler’, sana terbiye dersi verecektir” ifadeleri de tansiyonu oldukça yükseltti.
Ancak Erhürman’ın 74’ten sonra adaya gelen Türkiyeli vatandaşları işaret ettiğini söylemek çok ileri bir yorum olur.
Buna katılmak da mümkün değildir.
Ancak diyelim ki Sayın Arıklı, kendi tabanında safları sıklaştırmak için böyle bir kutuplaşma politikası izliyor… Diyelim ki “Türkiye kökenli, Kıbrıs kökenli” ayrımı yaparak partisiyle buradan nemalanıyor…
Bu insanlar robot mu? Nasıl böyle bir ayırımın ardından YDP’nin peşinden koşuyor?
Acaba bunca yıldır ayrımcılığa uğrayan, ötekileştirilen, kamudaki istihdam paylarından tutun da pek çok alanda yıllar içinde büyük haksızlık gören bu insanların tepkisi anlaşılamıyor mu?
Ya da YDP bu insanları dinlemiş, duyarlılıklarının sözcüsü olmuşsa suçlanabilir mi?
Parti yönetimi kurulduğu andan hitap ettikleri kesime ilişkin bu ayrımı asla kabul etmese de şurası bir gerçek…
Ortada yıllardır sadece seçim dönemlerinden hatırlanan bir kesim var…
Aslında son yıllarda ortaya çıkan bir başka gerçek daha var. Türkiye’den 74 sonrası gelenlere verilen vatandaşlık tartışmasının artık modası geçti.
Şu an KKTC’de Pakistan başta olmak üzere 3’üncü dünya ülkelerinden gelen yaklaşık 5 bin kişi vatandaş durumunda…
Birleşip bir parti kursalar, yakında barajı geçecek noktaya ulaşabilirler… Çok yakında Meclis’te Pakistanlı Milletvekili görmemiz bile mümkün olabilir…
Aynı kökenden gelen Türkiye’deki ve Kıbrıs’taki Türkler birbirleriyle tartışmayı bir kenara bırakıp bunu düşünseler daha iyi ederler… Bizden söylemesi…