Kıbrıs Türk mücadele tarihine , Kıbrıs Türk’ünün , altın harflerle yazılan bir çok destanı vardır .
Bunların içerisindeki destanlardan birisi de , 9 Mart 1964‘ de Baf Türk’ünün yazdığı destandır .
Akritas Planı ile Ortaklık Cumhuriyetini paravan olarak kullanarak , Girit’teki gibi ada Türklerini bir gecede imha edeceklerdi .
Bu , bilindiği gibi 63 yılının son günü olan yılbaşı gecesi yapılacaktı .
Sabırsızlıkları sonucu , on gün önceden barutu ateşleyiverdiler ve emellerine kavuşamadılar .
Durum ortaya çıktığında , ada Türkleri gibi , Baf Türk’ü de adada varlığını sürdürmek için , diğer bölgelerdeki Türkler gibi savunma pozisyonuna geçtiler .
Silah donanımı , TMT’nin kuruluşundaki mevcut silahlardı ki , bunlar çok MAKDUT ve kifayetsizdi .
TMT’ye bağlı kişiler ( birisi babam Cemal Tezcan idi ) çanaklanan , silah ve mühimmatı , çanakladıkları yerlerden , toprağı kazarak çıkardılar ve kullanılacak şekilde teker teker hepsini servisten geçirdiler .
Rumların niyetleri , Lefkoşa’da Tahtakale mahallesindeki iki Türk’ü şehit etmelerinden sonra ortaya çıkınca . Adada , tüm Türk yerleşim birimlerinde olduğu gibi , Baf Kasabasında da , stratejik ve hayati yerlere gözetleme noktaları oluşturarak . Baf Türk’lerinin can ve mal güvenlikleri sağlanmaya çalışıldı .
Ağırlıklı olarak , av tüfekleri , savunma silahlarının başında geliyordu .
Bunların % 90’ı , çifte av tüfeklerinden oluşuyordu .
TMT’ li olsun , olmasın , her Türk erkeği , mevzilere koştu .
Koştu koşmasına da , yeterli silah olmadığından dolayı , yedekte beklemek zorunda kaldılar .
En ağır silah , makineli brendi .
Bunun kurşunları da , diğer silahlar gibi , jarjurla çalışıyordu .
Sten marka makineli tüfekler ise , en kullanışlı silahlardı .
Bu silahlar , Çanakkale’de , İngiliz kuvvetlerinin savaş meydanında bıraktığı silahlardı .
Dediğim gibi , çok yetersizdiler .
Karşılıklı mevzilendikten sonra , Çarşı ¾ Türk kontrolü altına geçti .
Ortaklık Cumhuriyeti öncesi , ortak olarak kullanılan Bandabuliya’ya , Türk Belediyesi sahip çıkınca . Rumlar , ayrı çarşı oluşturup , Türk Belediyesine ait olan bandabuliya’yı protesto ederek , içine hiç girmediler .
Bu da , Rumların ajandasında yazılı idi .
Çarşıdaki Türk varlığını ve hakimiyetini , içlerine sindirememişlerdi .
Bunu ortadan kaldırmak için ne yapılmalı idi ?
Buralar , Türklerden arındırılmalı ve Baf çarşısına , Rum egemenliği sahip çıkmalıydı .
Bunu gerçekleştirmek için , Çarşıdaki Türk hakimiyetine son verilmeliydi .
9 Mart öncesi , tamamen Türk olan Mescit Mahallesi ile işe başladılar .
Ve başardılar .
Mescitteki Türkler , Türklerin yoğun oldukları bölgelere göç etmek zorunda kaldılar .
Fakat merkez çarşı , halen Türklerin kontrolünde idi .
Onlara göre bu durum da , sürdürülebilir bir durum değildi .
Hem çarşıyı , hem de Bandabuliya’yı elde etmek için , 9 Mart 1964‘ te tüm güçleri ile saldırıya geçtiler .
Sabah saat altıda , Türk semti , havan topları ile nakışlama usulü bombalanmaya başlandı .
Bombardımana başlayan yöre , Mücahitlerin silahlarının menzili dışında idi .
Türk Mücahidinin elindeki silahlar , Çanakkale’den çekilen İngiliz ordusunun bıraktığı silahlardı .
Bir çoğu , toprak altında kalmaktan , kullanılamaz hale gelmişti .
İki saatte , Baf’ın düşeceği tahmininde bulunan , Rum ve Yunanlılar , saatler sonra , hayal kırıklığı içerisine girdiler .
Ağır bombardımandan sonra , Türk mevzilerini yarıp , Türk semtine girme teşebbüsünde bulundular .
Müthiş bir direnişle karşı karşıya kaldılar .
Silahlı zırhlı haline getirdikleri üç buldozerden biri , özel eğitim görmüş TMT’ciler tarafından imha edildi .
İçindekiler etkisiz hale getirilerek , içindeki silahlara el kondu .
Teşebbüs , Baf Türk Mücahidinin kahramanca direnişi karşısında , akamete uğratıldı .
Bunun üzerine , Türk semtinin tümü , bombalanmaya başlandı .
Kadın , yaşlı ve çocukların sığındıkları evler , havan atışlarına tabi tutuldu .
Yoğun çatışmaların olduğu çarşı bölgesi , alev alev yanmaya başladı .
Ne yazık ki , eldeki cephane , direnişi sürdürmeye kifayet etmedi .
BM BG‘nün aracılığı ile anlaşmaya varılarak , Baf Türk’ü çok küçük bir alana çekildi ve mücadelesini orada vermeyi sürdürdü .
9 Mart Baf direnişi , destansı bir direniş olarak tarihteki yerini almıştır .
Baf direnişinde , 16 şehit ve 4 de kayıp Mücahidimiz olmuştur .
Tümünü rahmetle , özlemle , minnetle ve saygı ile anıyorum .
Kıbrıs Türk Halkının , özgürlük ve bağımsızlık yolunda , ilk kilometre taşları olarak , Kıbrıs Türk Mücadele Tarihine altın harflerle yazıldılar .
Ruhları şad olsun .