Yüksek öğretim, günlerdir yaşanan skandallarla çalkalanıyor.
Denetimlerle ilgili sorumluluğun merkezinde olan YÖDAK yani Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu ise tartışmalarda hedef haline geldi.
Gerek muhalefet gerekse kamuoyunun genelinden gelen “Cumhurbaşkanı YÖDAK Başkanı’nı neden görevden almıyor” yönündeki serzenişler sonunda Ersin Tatar harekete geçti.
Cumhurbaşkanı, YÖDAK Başkanı Turgay Avcı’nın görevden alınması için Yüksek Adliye Kuruluna başvurduğunu açıkladı.
Yükseköğretim Yasası uyarınca Avcı’nın görevden alınmasının Yüksek Adliye Kurulunun değerlendirmesi sonrasında mümkün olabileceğini kaydeden Tatar, “Bizim birini korumak gibi bir niyetimiz, asla olamaz… KKTC bir hukuk devletidir ve bağımsız yargıya güvenimiz tamdır” ifadelerini kullandı.
Şimdi gözler Yüksek Adliye Kurulu’ndan çıkacak karara çevrildi?
Yüksek Adliye Kurulu’nun görev tanımı KKTC Anayasası’nda açıkça belli. Yasa söyle diyor:
“Yüksek Adliye Kurulu, yargının genel işleyişi, düzenli çalışması, yargıçların ve mahkemelere bağlı kamu görevlilerinin görevlerine devamları, işlerin verimli bir biçimde yürütülmesi, yargıçların yetişmeleri ve mesleğin vakar ve onurunu korumaları yönünde gerekli önlemleri alır…
Her takvim yılı sonunda yargı işlerinin durumu ve bunların yürütülmesinde aksaklık veya varsa nedenleri hakkında Cumhurbaşkanına, Cumhuriyet Meclisine ve Bakanlar Kuruluna rapor verir ve alınmasını gerekli gördüğü önlemler hakkında tavsiyelerde bulunur.
Yargıçların atanmaları, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin veya görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, görevlerine son verilmesi ve disiplin konuları hakkında karar verme yetkisi Yüksek Adliye Kurulunundur…”
Cumhurbaşkanı doğru olanı yaptı. Bu kararla hem YÖDAK Başkanı Turgay Avcı ile ilgili son kararı yargıya bıraktı. Hem de üniversitelerle ilgili yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesinde ne kadar kararlı olduğunu göstermiş oldu.
Şeriatın kestiği parmak acımaz.
YÖDAK Başkanı Turgay Avcı da yargının vereceği karar neticesinde kusurlu bulunmayıp görevine devam edecekse daha verimli bir çalışma ortamına kavuşur.
Zira üniversitelerin denetimiyle ilgili en çok ihtiyacımız olan kurum YÖDAK’tır.
YÖDAK’ın başındaki ismin tartışma konusu olduğu bir ortamda denetleme yapılması da imkansız hale gelir. Bizden söylemesi…