İş dünyasının duayen ismi Ali Özmen Safa, ülkede yaşadığı adaletsizlik karşısında uğradığı hayal kırıklığını, hükümete ve kamuoyuna açık mektupla dile getirdi... Safa, sitem dolu mektubunda şu ifadeleri kullandı:
Genç yaşlarda İngiltere’ye gittim. Eğitimimi orada aldım. İş hayatına orada başladım.
Orada edindiğim prensipler ve adalet inancı, hayat boyu yaşam felsefem oldu.
Neydi o felsefe?...
İlk önce vatandaş yasalara saygılı olarak yaşamalı… Bunun karşılığında da ülkeyi yönetenler vatandaşına adaletli olarak yaklaşmalı…
Londra’da yıllarca hukuka ve adalete inanarak çalıştım.
2003 yılında buraya geldiğimde de hep bu felsefe ile yoluma devam ettim.
Londra’da 3 bin, KKTC’de bin adet ev sattım. Aleyhime tek bir dava olmadı…
Yasadışı hiçbir adımım olmadığı gibi vergimi bugüne kadar hep son kuruşuna kadar ödedim…
Çünkü ben hayat boyunca böyle çalıştım…
Elbette adalete inanarak çalışırken karşılığında da adalet bekledim.
Ancak ne yazık ki bu beklentim boşa çıktı. Bu ülkede bugüne kadar birçok adaletsizliğe uğradım.
Belki de Kuzey Kıbrıs’a Londra’dan gelen bir Kıbrıslı Türk olduğum için dışlandım.
Yıllar önce Kıbrıs Türk Havayolları’nı almaya kalktım. 50 milyon dolar teklif etmiştim. İhaleye girmem bile önlendi.
Ne oldu? Şimdi havayolumuz yok oldu…
Denizaltından kabloyla elektrik getirmek istedim. 300 mil yatırım yapacaktım… Ona da engel oldular.
Dörtlü koalisyon döneminde İmar Planı’nı rant planına çevirdiler. Başkaları gibi benim de kazanılmış hakkımı elimden almaya çalışıp 350 milyon dolar bir kayıpla beni karşı karşıya bıraktılar.
Yine birçok projeme köstek oldular.
İskele’de yıllar önce bir vizyon ortaya koyarak Safaköy’ü yarattım. Şimdi etrafımdaki birçok müteahhit, yasadışı bir şekilde inşaat yapıyor. Yetkililer de buna göz yumuyor…
Bana ise kendi yasal haklarımı dahi vermiyorlar…
İngiltere’de iş yaşamımda alıştığım üzere adalete sığınarak başvurularımı yaptım. Avukatım Mustafa Asena vasıtasıyla mahkemeye başvurup hakkımı aradım. Başsavcı beni haklı buldu.
Ancak bize mahkemenin tanıdığı hakkımızı bile vermiyorlar.
Artık öyle bir duruma geldim ki, bıktım usandım. Yasadışı inşaat yapanlara yol verilirken bize hakkımız olan verilmiyor.
Devletin yüksek kademesinde bir müdür, başbakanın ve ayrıyeten bir bakanın da yanında açıkça itiraf etti. Dönemin bir bakanı bana köstek olunması için bürokratlarına açıkça talimat verdi.
Benim ne kabahatim, ne günahım vardı? Kabahatim bu ülkenin geleceğine yatırım yapmak mıydı?
Sağ olsun Sayın Başbakan, savcılığın görüşü neticesinde “Bu Ali Özmen Safa’nın hakkıysa verin” diye açıkça talimat verdi. Üstelik bu talimatı iki defa tekrarladı. Ancak yine dinleyen yok. O da yerine getirilmedi. Daha nereye gitmem gerekiyor?
Bana adalet için başvuracak başka yetkili kalmamıştır.
Eksik olmasın Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman adaletin yanında durdu. Bana da adalete inanmış biri olarak hep destek verdi…
Görüyorum şimdi Almanya’daki Türklere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yatırım davetinde bulunuyor…
Ancak sormak lazım. Londra’dan gelen Kıbrıslı Türke böyle davranıp köstek olan bir ülke, kim bilir Almanya’dan gelen yatırımcıya ne yapar?
Şu an yakından izliyoruz. Memleket her gün bir yolsuzluk skandalıyla çalkalanıyor.
Ne yazık ki artık kabul etmek zorunda kaldım. Bu ülkede adaletli bir şekilde yaşam sürmek isteyenlere yer yoktur.
Benim gibi Londra’dan gelen birçok Kıbrıslı Türk geri gitti. Neden? Çünkü onlara da adaletsiz davranıldı…
Londra’dan KKTC’ye dönüp yatırım yapan ve uğradığı adaletsizlikler neticesinde hayal kırıklığına uğrayıp tekrar Londra’ya dönenler gibi beni de aynı akıbete mi uğratmaya çalışıyorsunuz?
Dünyaya HİÇ ile gelirsin, HİÇ ile gidersin. Bir yatırımcı olarak iş hayatında hep tek bir beklentim oldu. O da adalet…
Ne yazık ki ülke olarak adaleti tesis edemezsek geleceği de inşa edemeyiz…
Saygılarımla
Ali Özmen Safa