Başbakan Ünal Üstel, yükseköğretimde yaşanan gelişmelere işaret ederken, “Geciken adalet adalet değildir” dedi.
Başbakan Ünal Üstel, yükseköğretimde yaşanan gelişmelere işaret ederken, “Geciken adalet adalet değildir” dedi.
Ne güzel bir tespit.
Peki ya ülkede diğer alanlarda yaşanan adaletsizlikler, vatandaştan hemen hemen her alanda yükselen adalet çığlığına ne demeli?
Star Kıbrıs olarak dört gündür adalet çığlığına tercüman olmaya çalışıyoruz.
İlk gün iş dünyasının duayen isimlerinden Ali Özmen Safa’nın yıllar içinde uğradığı haksızlıkları dile getirdiğine şahit olduk.
Sayın Safa, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı alma girişiminden tutun da ülkeye kabloyla elektriği getirme projesine kadar nasıl engellendiğini, en son rant planı olarak ünlenen imar planında 350 milyon dolar gibi bir zarara nasıl uğratılmaya çalışıldığını tek tek anlattı.
İmar planında yaşanan adaletsizliklerle ilgili Üstel’e seslenen Safa, “İki defa adaletin yerine getirilmesi için talimat verdiniz. Ancak Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan bunu hiçe saydı” diye isyan etti.
Buna rağmen ne yaptınız?
Hazreti Ömer’in sözünü hatırlatan Safa, “Adalet mülkün temelidir. Adalet olmayınca insan devletinden soğur. Başıbozukluk her yeri ele geçirir. Ne yazık ki ülke olarak adalet tesis edemezsek geleceği de inşa edemeyiz” diyor.
Belli ki Ali Özmen Safa’nın sözleri Sayın Başbakan tarafından da kabul ediliyor.
Madem öyle Başbakan Ünal Üstel görevini yerine getirmelidir…
Zira adalet çığlığı siyasetten iş dünyasına, sokaktaki vatandaştan bu ülkede yaşayan her bireye kadar herkesin ortak gündemi oldu.
Bakın İskele halkına.
Ocak 2020’den bu yana 4 yılı aşkın bir süredir yaşadığı mağduriyetin giderilmesini bekliyor.
Hatırlatalım.
Bölgedeki sıkıntı dörtlü koalisyon döneminde çıkarılan emirname ile başlamıştı. 10 Aralık 2018 yılında çıkarılan emirname 31 Aralık 2019’a kadar yürürlükte kalacak, bu süre zarfında İmar Planı kabul edilirse emirname kalkacaktı. İmar Planı kabul edilmez ise tekrar eskiye dönülecekti.
Nitekim imar planı kabul edilmeyince 1 Ocak 2020 ile 14 Ocak 2020 arasından emirname ortadan kalktı. Hukukçular bu dönemde 10 Aralık 2018 tarihindeki emirname olmadığı için 9 Aralık 2018 tarihine dönüldüğünde birleşti. Neydi o tarihteki yasa? Fasıl 96… Yargı da zaten bu dönemin Fasıl 96 olduğunu açıkça kabul etti. 1 Ocak 2020 ile 14 Ocak 2020 arasında İskele halkı başvurularını yaptı.
Ancak dört yılı aşkın bir süredir bu başvurulara yanıt verilmiyor. Sistem kilitlendi… Bölgede çok sayıda vatandaş büyük mağduriyet yaşadı. Çünkü Şehir Planlama Dairesi’nin, Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne gönderdiği yazıda, 1 Ocak 2020 ile 14 Ocak 2020 arasında yasalara aykırı bir şekilde emirnamenin devam ettiğini öne sürdü. Oysa bu dönemde asla emirname yoktu.
Bu da dönemin İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars tarafından Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan’a verilen talimatla gerçekleşti. Bakanlık ve Şehir Planlama Dairesi aradan geçen 4 yılı aşkın süredir bu yaptıkları yanlışlığı düzeltmediler. Yargıdan çıkan karara rağmen bu konuda adım atılmamasına isyan eden İskele halkı, bu yanlışlığın bir an önce düzeltilmesini istiyor.
Ne demişti Sayın Başbakan? “Geciken adalet adalet değildir.”
Çok haklısınız Sayın Başbakan… Bir an önce adaletin yerine getirilmesi için harekete geçilmeli. Umarız bu sözler lafta kalmaz. Ancak dört gündür yaptığımız yayınlara karşı siz hala daha sessizliğinizi koruyorsunuz.
Ülke yönetiminin en tepesindeki isim olarak adaleti sağlamakta ilk sorumluluk size düşer. Bizden söylemesi…