1974 , Mutlu Barış Harekatından sonra , 1975 Viyana ‘da imzalanan uluslararası mübadele anlaşması ile güneyden göç eden Türklerin , büyük bir kesimi , Güzelyurt ve yöresine yerleştirildi .
Bölgede , tek bir hastane , Cengiz Topel Hastanesi idi .
Yani bölgede , sağlık hizmeti veren tek sağlık birimi o hastane idi .
Hastanenin kuruluşunu sağlayan , Bakır madenini işleten şirket olan CMC idi .
Madende , o yıllarda çalışan maden işçilerinin , madende iş kazası geçirdiklerinde , işçilerin imdadına koşan bir hastane idi .
Hastane , ameliyatları yapacak tam teşekküle ve donanıma sahip bir hastane idi .
Ağır koşullarda , madende çalışan işçilerin , genellikle , fıtık ile el ve ayaklarında , kırıklar oluşurdu .
Şirketin doktoru ve baş hekimi , Dr. Rous‘ tu
Hastane , sadece , şirkete sağlık hizmeti vermiyordu .
Civar bölgelerden de , sağlık hizmeti isteyenlere , hizmet verilirdi .
O dönem , belki hizmet vermede yeterli oluyordu .
Fakat , 74 sonrası artan nüfus nedeni ile yetersiz olmaya başlamıştır .
Bölgeye , bilhassa Güzelyurt insanına , hizmet verecek bir hastanenin yapılması , ciddi şekilde düşünülmeye başlandı .
Bu konuda , bölge insanından gelen baskılar sayesinde , kararlılıkla bir hastanenin yapılmasına karar verildi .
Dönemin Sağlık Bakanı rahmetli Mustafa Erbilen’di .
Şimdiki sağlık ocağının üstüne eklemeler yapılarak , tam teşekküllü bir hastanenin , hizmet vereceği şekilde tasarlandı .
O dönemde , Güzelyurt ve Lefke , Lefkoşa seçim bölgesi içerisinde idi .
Cengiz Topel hastanesine alternatif bir hastanenin veya rakip bir hastanenin yapılmasına , Lefke yöresi karşı çıktı .
Siyasi mülahazalar uğruna , ikinci katı da yapılmasına karşın , hastane kararından vazgeçildi .
Güzelyurt halkının tepkisine karşılık da , Lefke’lilerle anlaşın yollu cevaplar veya tavsiyelerde bulunuldu .
Yıllarca , Güzelyurt insanı .
Hastane olmaması nedeni ile , kalp krizi veya beyin kanaması geçiren pek çok insanımızı , Lefkoşa yollarında kaybettik ve kaybetmeye devam ediyoruz .
Çünkü , yolun mesafesi uzun olduğundan , hasta için zaman dilimi uzun olmaktadır . Bu gibi hastalarda zaman çok önemlidir .
Bu gibi hastalar , zamanla yarışırlar .
Bunu , senelere baliğ yaparsak , yüzleri , hatta binleri bulur .
Güzelyurt , ilçeleşme ile birlikte , hastane konusu yine gündeme geldi .
Sivil savunmaya ayrılan para ile verilen arsaya , törenle temel döküldü .
Tüm siyasi partiler törene katıksız katıldı .
İyi de yapıldı .
Fakat arkası gelmedi .
Getirilemedi .
Temel atılışından sonra , Meclisimizdeki tüm partiler hükümete ortak oldular .
Fakat .
Hastane bitip , yöre halkına , sağlık hizmeti bir türlü verilemedi .
Sağlık bakanlarının , halefleri , selefleri , ilk bakanlık koltuğuna oturduklarında, Güzelyurt Hastanesinin yapımının devamı ve bitirilişinin müjdesini verdiler .
Fakat , bitmemiş bina , yerli yerinde duruyor .
Belki o yıllar , hükümetlerde istikrar yoktu .
Fakat , devlette devamlılık esastır . Karinesi vardır .
Uyan kim ?
Mevcut Hükümet , süre bakımından , geçmiştekilere oranla , sürede istikrarı yakalamıştır .
Yine , Sn. Başbakan Üstel , Güzelyurt Hastanesi ile ilgili .
Çok yakında , hastanenin bitimi için ihaleye çıkılacağı müjdesini verdi .
İnşallah , Güzelyurt halkı için bu son müjde olur .
Aksini , tahayyül bile etmek istemiyorum .
Sn. Başbakanın bu müjdesinden sonra , inşallah açılışı yapılacak olan tarihin de müjdesini verir ve açılışını yapar .