EOKA terör örgütü bundan tam 69 yıl önce bu zamanlarda silahlı eylemlere başladı.
Başımızda var olan devlet çatısı KKTC’nin hangi güçlüklerle kurulduğunu, o devlete sahip olabilmek için hangi bedellerin ödendiğini anlamak için yakın tarihimize dikkatlice bakalım.
69 yıldır süren mücadelede şehitlerimize, gazilerimize bir vefa, o mücadeleye bir saygı duyuyorsak, yaşadığımız sorunlara çözüm bulmak yerine devletin temeline dinamit koyan yaklaşımlardan uzak duralım.
453 yıl önce bu adaya gelen Türkleri yok etmek için, 1955’lerin sonlarında harekete geçen EOKA’ya karşı kısa adı TMT olan Türk Mukavemet Teşkilatı adlı bir örgüt kuruldu.
Bu teşkilat 1 Ağustos 1976 tarihinde Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na dönüştürüldü. Üyelerine 'mücahit' denen TMT’nin, Kıbrıs Harekâtı'nın başladığı 20 Temmuz 1974 tarihinde 17 bin 151 mücahidi bulunuyordu.
Gelelim TMT’nin kuruluş öyküsüne.
En önemli iddialardan biri, TMT'nin 1 Ağustos 1958'de dönemin Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü tarafından kurulduğu yönünde.
Bir başka iddia ise TMT'nin 17 Kasım 1957'de Rauf Raif Denktaş’ın Köşklüçiftlik'teki evinde Burhan Nalbantoğlu ve TC Konsolosluğu çalışanı Kemal Tanrıverdi tarafından kurulduğunu dile getiriyor.
Her ne sebeple olursa olsun, TMT yok edilmek istenen bir halkın mücadelesiydi. Sözü edilen eleştiriler ya da yapıldığı söylenen hatalara karşı ise söylenecek tek şey vardır.
Mesele vatansa gerisi teferruattır.
Elbette Kıbrıs Türkü bugün tarihine baktığında gerekli özeleştiriyi yapacak kadar da olgundur. Ancak hiçbir özeleştiri, vatanını savunmak için seferber olan vatanseverleri haksız duruma düşüremez.
Bugün bu toprakların başına bela olan EOKA’nın saldırılara başlamasının 69’uncu yılı.
Aradan geçen 69 yıla rağmen ne yazık ki bizi Rum komşularımızdan ciddi ve tutarlı bir özeleştiri duyamadık.
Kıbrıs Türkü 69 yıldır kendini bu topraklardan atmak isteyen zihniyetle mücadele ediyor.
Kıbrıs Türkünün yok edilmek istenen mücadele ruhunun sonsuza kadar devam etmesini diliyoruz.
Çünkü “TMT ruhu” diye özetlenebilecek o ruh, bu ülkenin temellerini attı.
O temelin üzerine inşa edilecek yapıyla ilgili geriye kalan kısım ise şu an sorumluluk makamında olan siyasilere, devlet yöneticilerine, kısaca hepimize düşüyor.
Umarım bu temeli bozmak yerine, devletimizi güçlendirecek sağlam adımlarla çocuklarımıza bir yurt bırakabiliriz.
Aksi halde yurdu olmayan, vatansız milletlerin gözünün yaşının dinmediğine yakın coğrafyamızda her gün şahit oluyoruz.
Bu vesileyle bu vatanı bizlere bırakmak için canlarını veren şehitlerimizi bugün bir kez daha minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz.
Unutmayalım dün bu topraklarda bize yapılan saldırıları unutursak yarının KKTC’sinde çocuklarımıza güvenli bir gelecek bırakamayız. Bizden söylemesi...