Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dün New York’ta BM Genel Merkezi’nde Genel Sekreter Antonio Guterres ile görüştü... Bu kritik görüşmenin hemen öncesinde yaptığı açıklamada “Artık Kıbrıs'ta oyunun kurallarını değiştirmek lazım” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dün New York’ta BM Genel Merkezi’nde Genel Sekreter Antonio Guterres ile görüştü... Bu kritik görüşmenin hemen öncesinde yaptığı açıklamada “Artık Kıbrıs'ta oyunun kurallarını değiştirmek lazım” dedi.
Tespit fevkalade önemli ama acaba bunu başarabilecek miyiz?
Her şeyden önemlisi BM’yi buna ikna edebilecek miyiz?
Ama tüm bunların öncesinde asıl soruyu kendimize sormamız lazım. Bu ülkede yaşayan biz Kıbrıslı Türkler buna inanıyor muyuz? Hepimizin kabul ettiği bir gerçektir. inanmak başarmanın yarısıdır. biz kendimiz daha tam olarak inanmıyorken dünyayı buna nasıl inandıracağız?
Burada elbette biz derken Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve ekibini kastetmiyoruz. Toplum böyle ulusal bir meselede iktidarıyla muhalefetiyle tek vücut olabiliyor mu? Bunu soruyoruz.
Dünyanın 50 yıldır bize dayattığı çaresizliği elimizin tersiyle itmeden oyunun kuralını değiştirmek istesek bile bunu başaramayız.
Tatar, Kıbrıs'ta eşit ulusal statü teyit edilmeden müzakere sürecine başlanmasının gerçekçi olmadığını ve ülkesine uygulanan ambargoların kaldırılması gerektiğini belirterek BM Genel Sekreteri ile yapacağı görüşmede bu konuyu dile getireceğini aktardı.
Peki Cumhurbaşkanı, bu görüşmeleri yaparken eli nasıl güçlü olur? Tabii ki halkı onun arkasında hizalanırsa ve gerçekten oyunun kuralını değiştirmek için birlik olursak başarılı olabiliriz. Aksi halde sözlerimiz sadece lafta kalır. Karşımızda son 50 yıldır adayı Yunanistan’a bağlama hayaliyle yanıp tutuşan EOKA gibi bir örgüt ve o örgütü var gücüyle destekleyen bir kilise var. Biz böyle bir toplumla nasıl aynı devlet çatısı altında kuzuyu kurda emanet eder gibi yaşayabiliriz? Bu gerçeği nasıl göremeyiz? Rüyadan uyanma vakti geldi. Bizden söylemesi...