UBP-DP-YDP üçlü koalisyon hükümetine hatırlatalım. Demokrasinin üç prensibi vardır.
1- Halk seçim hakkını kullanıp yöneticileri seçer...
2 -Seçtiklerine halkı yönetmek için yetki verir ama bizi adaletli yönet diye şart koşar...
3 - Halk seçtiği yöneticiden hesap sorma hakkını vermez, bunu elinde tutar ve gerektiği yerde hesap sorar...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre, sizler bizleri yönetirken bu üç şartın demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu kabul etmek zorundasınız.
Aksi halde teslim aldığınız bu hukuk devletini padişahlığa, krallığa çevirirsiniz.
O zaman da bu halk hem sizi affetmez hem de demokratik haklarını kullanıp hesap sorar.
Tıpkı şimdi sordukları gibi...
Bizler uzun zamandan beri gerek Star Kıbrıs, AdaNews ve Yeni Görüş gazetelerinde gerekse Ada TV ekranlarında İskele’de yaşanan adaletsizliği, koalisyonun hem bilgisine getiriyoruz hem de uyarıyoruz.
Halk sizlerden ADALET bekliyor ve ADALET çığlığı atıyor.
Ama sizler vurdumduymazlığı tercih ediyorsunuz.
Sayın Başbakan ÜNAL ÜSTEL, bu ülkenin başbakanı sizsiniz... Tüm yetki sizin elinizde... Adalet de sizin elinizde, halka hak ettiği Adaleti vermek de sizin elinizde...
Güzel laflar söylüyorsunuz...
“Sorun çözmeye geldim, siyaset yapmaya değil “ diyorsunuz...
“Geç kalan adelet adalet değil, herkes yaptığını hesabını verecek. Herkes yasalar karşısında eşit” diyorsunuz...
Peki sizin yönettiğiniz hükümette padişahlığa soyunan Şehir Planlama Müdürü Türkmen Yiğitcan’a sözününüzü nasıl geçiremiyorsunuz?
Eğer altınızda yer alan bir bürokrata otoritenizi kaybettiyseniz size oy verip Başbakan yapan halkı nasıl yöneteceksiniz?
Sayın Başbakan... Göreve geldiğiniz ilk gün size bu ülkenin Iron Man liderliğine ihtiyacı olduğunu söyledik. Ancak Iron Man olabilmek için İngilizlerin ünlü Iron Lady’si Thatcher’i örnek almak gerekiyor. Bunu unutmayın.
Sayın Başbakan Yardımcısı FİKRİ ATAOĞLU...
Üçlü koalisyonda yer almada şartınız bir önceki İktidarda İçişleri’nde olan şehir planlama dairesini emrinize almak olmuştu
Sizin idareniz sürecinde 4 yıl oldu.
Planlama Dairesi, İnşaat sektörü, sektöre yakın olan Müteahhitler Birliği hakkında sürekli ortaya atılan iddialar durmak bilmiyor.
Üstelik bunların hiçbirine açıklama dahi gelmiyor.
Bakanlığınız döneminde bir gece yarısı Planlama Dairesi’nin geçirdiği yasa sonrasında yine geceyarısı beş altı büyük şirketin Mühendis ve Mimar Odaları Birliği kapısında vize için sıraya girdiğini unutmadık.
Bu olay hem sizi hem bakanlığınızı hem de Planlama Dairesi Müdürünüz Türkmen Yiğitcan’ı zan altında bırakmıştı
Herhalde bu olanlar sizden habersiz olmamıştı.
Soruyoruz...
Niçin bu yasa beş altı şirketin bilgisi dışında yapılıp geceyarısı saat 12’de açıklanıp yürürlüğe girmişti? Bu adalet miydi?
Mehmetçik halkına iki yıl önce empoze edilen Rant planı, şimdi onların mallarını büyük şirketlere satmaya zorluyor.
GaziMağusa İskele Yeniboğaziçi rant planında da amaç bu mu?
Ülkenin tanınmış hukukçularından
Avukat Mustafa Asena, bunun KKTC hukukuna, anayasaya aykırı olduğunu söylüyor.
Mustafa Asena, Şehir Planlama Müdürü’ne “Padişah mı oldun” diye soruyor...
Sayın Bakanım...
Müdürünüzün 4 yıldır kendisini yasaların üstünde görmesine, İskele Halkını Adeletsiz bırakmasına, 4 yıldır Padişah gibi Planlama dairesini yönetmesine siz müsade ediyorsunuz.
Ne diyor Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel?
Attığı her imza mahkemeden geri dönen Türkmen Yiğitcan gibi bürokratlar görevden alınmalı, yargılanmalı...
Sayın bakanım hatırlatalım. Yapmanız gerekeni biliyorsunuz. Gerekeni yapmazsanız zan altında kalacaksınız ve sizden hesap sorulacaktır...
Sayın ERHAN ARIKLI...
3‘lü koalisyonun 3‘üncü ortağı...
Bu 3’lü koalisyondan bu satırlarda hesap sorulduğu zaman cevap verirken, “ benim bakanlığım değil, benim müdürüm değil, benim bilgimde, mesuliyetim değil” diyemezsiniz.
Hukuk devletini geçici olarak teslim alan 3‘lü koalisyonun ortağısınız.
Teslim aldığınız hukuk ülkesinde Adalet olmazsa insan devletinden soğur ve şimdi olduğu gibi başıbozukluklar yer alır.
Zamanla Demokrasi - Hukuk -Adalet sistemi bütünüyle çöker... Şimdi ne yazık ki bu çöküşe şahit oluyoruz.
Müdürlerin - bürokratların yasanın üstüne çıkmalarına müsade ediliyor ve böylelikle devlet otoritesini kaybediyor.
Sayın Arıklı...
3’lü koalisyonun ortağı olarak halkın sizden de hesap sorma hakkı vardır ve soracak...
Kendi Kurultayınızda dahi bu hesap sorulacak.
Bu sorumluluktan muaf tutulmak isterseniz iki alternatifiniz vardır...
Cesaret gösterip Başbakan’a HODRİ MEYDAN çekerek Padişah bürokratları görevden aldırın. Halka hak ettikleri ADALETİ verin. Ya da hükümetten partinizi çekip “Kurultayda anlım açık halkımın karşısına çıkarım ve Genel Seçim çağrısına katılırım” deyin. Çünkü bu adaletsizlik başka türlü düzelmez.
STAR KIBRIS olarak 17 yıl önce “Güçlünün Değil Haklının Yanındayız” ilkesiyle yola çıktık. Halkımıza bu sözü verdik.
Ne pahasına olursa olsun KKTC halkı ve KKTC hukuk devleti için bizi yönetenlerden hesap sormaya devam edeceğiz.
Bizden söylemesi...