Devletler ve teşkil ettikleri ülkelerin , ayakta durabilmeleri ve varlıklarını idame ettirmeleri .
Mutlaka ve mutlaka , bağımsız bir milli sanayiye sahip olmasından geçer .
Ekonomisi çok iyi , Para birimi de , diğer ülkelerin para birimleri ile yarışacak bir konumda olabilir .
Fakat , Bağımsız sanayiye sahip değilse , ülkenin geleceği pek parlak olmaz .
Bunun tarihte çok örneklerini görüyoruz .
Parası ödenerek alınan silah , araç , gereçle , ülke savunması ve bağımsızlığı tam olarak sağlanmış olamaz .
Bunu yaşayarak görüyoruz .
Hele biz , Kıbrıs Türk Halkı , 1964 te yaşayan jenerasyon olarak , bunu yüreğimizde en kötü bir anı olarak hala taşımaktayız .
O Jenerasyon , bunu çok iyi bilir .
Yeni kuşaklar , bunu pek bilmez .
Bu da siyasal iktidarların , bir ayıbı olsa gerek .
Gençler “ Jhonson Mektubu “ yazarak . Google’dan öğrenebilirler .
Başlıktaki cümleye gelince .
Osmanlı ile öğünenler .
Dikkat .
600 yıllık kusur . Osmanlı imparatorluğu , İstanbul’un fethi ile batıda bir devri kapatıp yeni bir devir açtı açmasına da , kendini o devrin içerisine sokamayarak . Batının elde ettiği sanayi devrimini , yakalayamadı .
Batı , Rönesans ve Reform hareketi ile , sanayide çağ atladı .
Osmanlı , bu atılımı yapamadı .
Dolayısı ile de milli savunma sanayinde , hep yabancılara bağımlı kaldı .
Bunun acısını da , hem Birinci Dünya Savaşında , hem Çanakkale’de hem de Milli Kurtuluş Savaşında çok acı bir şekilde yaşamış oldu .
Türk siyaset dünyasında , bu gerçeği gören Liderlerden biri olan Mustafa Kemal .
Cumhuriyeti kurar kurmaz .
Cumhuriyet sınırlarını , batıda ve doğuda , emniyet altına almakta , hiç gecikmeyerek “ Balkan Antantı ile Sadabat Paktını “ oluşturup . Genç Cumhuriyeti , batıda aşırı milliyetçilik , doğuda ise , Komünizme karşı güvence altına aldı .
Dış politikayı , iç politika belirler gerçeğinden hareket ederek , yaklaşan İkinci Dünya Savaşı tehlikesini de hesaba katarak . Ülkede , milli savunma sanayini oluşturarak , savunma alanında , genç Türkiye Cumhuriyetini , bu alanda dışa bağımlı olmaktan kurtaran adımları ardı ardına atarak , milli savunmayı , devlet politikası haline dönüştürerek , planlayarak işe koyulmuştu .
Buna , çok somut bir örnek vermek gerekirse .
Aşağıdakileri okuyarak , Mustafa Kemal’in , Türkiye’nin tam bağımsızlığına olan bakış açısını da öğrenmiş oluruz .
“ Endüstrileşmek en büyük milli davalarımız arasında yer almaktadır . Çalışması , yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük küçük her şey sanayi kuracağız , işleteceğiz . En başta vatan müdafaası olmak üzere , mahsüllerimizi kıymetlendirebilmek ve en kısa yoldan , en ileri ve refahlı Türkiye idealine ulaşabilmek için , bu bir zarurettir . Bu kanaatle , beş yıllık ilk sanayi planının geri kalan ve bütün hazırlıkları bitirilmiş olan birkaç fabrikasını da süratle başarmak ve yeni plan için hazırlanmak icab eder . “…Bundan sonrası için bütün tayyarelerimizin ve motörlerinin memleketimizde yapılması ve harb hava sanayimizin de bu esasa göre inkişaf ettirilmesi iktiza ( gerekli ) eder . “
1 Kasım 1937 ‘ Atatürk Türkiye’sinin savunma sanayi ve ayrılmaz bir parçası olan savaş uçakları ile ilgili , Atatürk’ün konuşmasından önemli bir ayrıntıyı , siz değerli okurlarımın bilgisine getirme gereğini duydum .
O yıllarda Türkiye’de , Vecihi Hürkuş sivil havacılık ( 1930 ) alanında uçaklar yapmaya başlamıştı .
Yüce Atatürk , savunma sanayinin özelde olmasını sakıncalı bulmuş olacak ki , milli savunmayı devlet politikası haline getirerek . Silah sanayinde , Türkiye Cumhuriyetini bağımsız bir konuma getirmek için , beş yıllık planlar yapma gereğini duymuştu .
Bu konuşma , 1 Kasım 1937 de yapılmış ve plan yürürlüğe girmişti .
Bir sene sonra , ebediyete giden Atatürk’ten sonra gelenler ise , ne plana uydular . Ne de milli sanayinin oluşmasına .
Atatürk’ün , devlet politikasından vazgeçmeleri şöyle dursun .
Özelde ilerleme yapan Vecihi Hürkuş’un , uçak fabrikalarını da kapattılar .
Atatürk’ten sonra gelenler , Türk yurdunu işgal eden ve İzmir’de denize dökülen emperyal devletler olan , İngiltere ve Fransa ile ittifak anlaşmaları yaptılar .
Bunu niye yazdım ?
Atatürk , 15 yıllık iktidarı döneminde , batılı emperyalist ülkeler ile tek bir ittifak anlaşması yapmamıştı .
1937 ‘ de Hatay’la ilgili olarak , Fransa’yla savaşacak olan Türkiye , Atatürk’ten sonra , bu ülkeyle de ittifak anlaşmasına gitti .
Türkiye’de , milli savaş sanayini planlayarak hayata geçiren , sayısız fabrikalar açan Atatürk için “ne yaptı sorusunu “ soranlara da yanıt olsun .