Star Kıbrıs Medya grubu olarak dün beş yıldır mağdur olan İskele halkı adına sorduk. “Hükümet kimden neden korkuyor?” dedik. Çünkü yaşanan sorunlar karşısında ülkeyi yöneten 3’lü koalisyon mu, yoksa Padişah bürokratlar mı, belli değil.
Star Kıbrıs Medya grubu olarak dün beş yıldır mağdur olan İskele halkı adına sorduk. “Hükümet kimden neden korkuyor?” dedik. Çünkü yaşanan sorunlar karşısında ülkeyi yöneten 3’lü koalisyon mu, yoksa Padişah bürokratlar mı, belli değil.
Ülkenin en büyük çevre örgütü Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel’in “Attığı her imza yargıdan dönüyor. Görevden alınmalı, yargılanmalı” diye açık açık eleştirdiği Şehir Planlama Müdürü Türkmen Yiğitcan’ın söylediği iddia edilen “Allah’ı gelse beni buradan alamaz” sözü, “Türkmen Bey neye güveniyor” sorusunu akıllara getirdi.
Türkçede çok güzel bir deyim var, “Allahtan korkmaz kuldan utanmaz…” diye…
1-14 Ocak 2020 tarihlerinde Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne yazdığı hukuksuz yazıyla İskele halkının yaptığı başvuruların yanıtsız kalmasına vesile olan Türkmen Yiğitcan, yarattığı adaletsizlikle vatandaşı perişan etti. Kul hakkı dinimizde de en büyük günahlar arasında yer alıyor.
Ama bu dünyanın hesabını öteki dünyaya bırakmamak da çağdaş demokratik hukuk devletlerinde temel ilke sayılıyor. O yüzden yaptığı hukuksuz ve adaletsiz uygulamaların hesabının Türkmen Yiğitcan’dan bu dünyada sorulması gerekir.
Şehir Planlama’nın bağlı oldu Bakan Fikri Ataoğlu’nu, Başbakan Ünal Üstel’i, hükümet ortaklarından Bakan Erhan Arıklı’yı göreve davet ediyoruz. Kendilerine, adaletin yerine gelmesi için hükümete gelirken ettikleri yemini hatırlatıyoruz… Neydi o yemin?
“Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya bağlılıktan ayrılmayacağıma; namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Peki nerede hukukun üstünlüğü? Nerede demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine bağlı kalmak? Nerede halkın refah ve mutluluğu için çalışmak? Nerede her yurttaşın insan haklarından ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması ülküsünden ayrılmamak…
Üçlü koalisyon hükümetini namusları ve şerefleri üzerine ettikleri o yemine bağlı kalmaya çağırıyoruz. Bizden söylemesi…