Yapılan son kamuoyu araştırmalarında ortaya çıkan bir gerçek var. Görünen o ki, Kıbrıs Türkü, bizi yöneten siyasilere güvenini kaybetti.
Peki bu noktaya nasıl geldik?
Kıbrıs Türkü 1950’lerde mücahit oldu savaştı. Bu insanlar canlarını verdiler, kanlarını verdiler. Çok çile çektiler.
Bugün geldiğimiz durumu bilseler acaba savaşırlar mıydı, hayatları pahasına bu mücadeleyi verirler miydi?
Kıbrıs Türkü var olduğu günden beri bu topraklarda hep adalet için mücadele etti.
Neydi o adalet? Yaşama hakkıydı, eşitlikti… Kurulan ortak cumhuriyet elimizden alınmıştı… Bu insanlar vatan bildikleri bu ülkeyi Rumların elinden almak için savaştı.
Yani hakkı olanı alabilmekti adalet.
74’te Türkiye adaya geldi. Peki onlar niçin geldi? Onlar da adaleti tesis etmek için geldi.
1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi. Niçin ilan edildi? O da adalet için ilan edildi.
Peki geldiğimiz noktada bu amaca ulaşmayı başarabildik mi?
Son zamanlardaki gazete manşetlerine bakalım. Sadece biz değil, bütün gazeteler ‘adalet’ diyor, “rüşvet yayılıyor, yolsuzluklar ülkeye hakim oluyor” diyor…
Siyasiler ağızlarına her açtığında bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu söylüyor ama bu ne derecede gerçektir? Hukuk ne demektir? O da adaletin tesis edilmesi demek değil midir?
Adaletin olduğu ülkede bu yaşadığımız manzara ile karşılaşmak mümkün değildir.
Kıbrıs Türkü’nün 1955’lerden bu yana yaptığı mücadele, 74’te Türkiye’nin yaptığı barış harekatı, 1983’te ilan edilen cumhuriyet hep adalet içindi.
Adalet olmazsa ülkede yönetimler otoriter rejimlere dönüşür. Adalet olmaza krallık olur, padişahlık olur.
O yüzden halk adalet istiyor.
Bir gazeteci sosyal medyada Star Kıbrıs medya grubunu susturmak için bir karalama kampanyası başlatıldığını söylüyor.
Peki biz bunu hak edecek ne yaptık, adaletten başka ne istedik?
Biz ant içtik, güçlünün değil haklının yolunda olmak için sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız.
Siyasilere sesleniyoruz.
Siz de bu ülkede adaletin tesis etmek için Meclis’te ant içtiniz. Dolayısıyla vatandaşı daha adil bir ülkede yaşatmak boynunuzun borcudur. Bizden söylemesi…