Kıbrıs Türkünün malını yabeleş alma operasyonu

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı” konusunda yapılan yasaya destek verdi.

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, “Yabancıların Taşınmaz Mal Alımı” konusunda yapılan yasaya destek verdi.
Nasıl olur da Emlakçılar Birliği dahil ülkedeki tüm sektörün “Ekonomiyi bitirir” diye eleştirdiği böyle bir yasa desteklenir?
Ülkede inşaat sektörünü tamamen kilitleyecek böyle bir yasaya desteğin arkasında kirli pazarlıklar döndüğü iddia ediliyor.
Müteahhitler Birliği’nin asıl amacı, sektörün önünü açmak mı, yoksa kilitlemek mi?
Kulislerde konuşulan önemli iddialar var.
Müteahhitler Birliği’nin bu destekle inşaat sektörünü tıkamak istediği, Kıbrıs Türkünün elindeki malı, bazı güç odaklarının şu an elinde bulunan kara parayla Kıbrıslının deyimiyle yabeleş almak istediği öne sürülüyor.
Sayın Cafer Gürcafer, “Yasa maddelerinde son düzenlemelerin yapılması için Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı, Ana Muhalefet Partisi Başkanı ve Vekillerimiz ile uzun süredir görüşmeler yapmakta, veriye ve bilgiye dayalı analizler yaparak yasanın son halinin verilmesine katkı koymaktayız” diyor.
Buradan sormak istiyoruz.
Bu katkı sektörün tamamına yönelik bir çaba mı olacak, yoksa çevrenizde adeta temsilciliğini üstlendiğiniz 5-6 büyük şirketin çıkar ve menfaatini korumaya mı dönük olacak?
Tüm bunlar olurken diğer taraftan da İkinci Rant Planının yolda olduğu ileri sürülüyor.
O planda da Kıbrıs Türkünün elindeki malı yabeleş almak istiyorlar.
2019’daki Rant Planı yine Müteahhitler Birliği’ndeki aynı 5-6 şirket için hazırlanmıştı.
Dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “bu plan Rant Planı” diyerek imzalamamıştı.
İkinci Rant Planı hazırlanırsa yine imza için bu kez Başbakan Ünal Üstel’in önüne gelecek.
Peki bu plan hakkında Sayın Başbakan’ın bilgisi var mı? Bilgisinde mi? Bu da önemli bir noktadır.
Birinci Rant Planında nasıl Kalecik’te Kıbrıs Türkünün önüne geçildiyse, İkinci Rant Planında da Müteahhitler Birliği’ndeki 5-6 şirket ellerindeki tarım arazilerini Fasıl 96’ya çeviriyor.
Bunu yaparken öyle akla hayale gelmeyecek yöntemler uygulanıyor ki, bir yerde var olan Fasıl 96 haklarını başka bir bölgeye transfer etmek istiyorlar. Akıl, mantık dışı bu yöntem nasıl kabul edilebilir?
Böylesine bir sahtekarlık yöntemi, hangi uyanığın aklına geldi?
Yani kısaca İkinci Rant Planında da Müteahhitler Birliği Başkanı Gürcafer’in sözcülüğünü üstlendiği
5-6 şirket korunuyor, kollanıyor.
Bu planda dikkat çekilmesi gereken önemli bir nokta var.
Devlette bu planların hazırlanması için işe alınan görevlilerin, uzmanların paralarını dahi Müteahhitler Birliği, dolayısıyla sözünü ettiğimiz 5-6 şirket ödüyor.
Böyle bir ortamda toplumun tamamının menfaatine bir yasa çıkarılması mümkün olur mu?
Üstelik hazırlanan yasada bütün izinler Müteahhitler Birliği’nin inisiyatifine bırakılıyor.
Yani sözün özü Kıbrıs’taki inşaat sektörü Müteahhitler Birliği’nin elindeki 5-6 şirketin monopolüne teslim ediliyor.
Sektörün üzerine karabasan gibi çöken monopol dışında Kalecik’te 14-15 şirketin hakları verilmezken, bu haksızlıklar niçin yapılıyor?
Şu anda inşaat sektöründe zaten talep ve arz noktasında ciddi bir sıkıntı var. 60-70 bin konut yapılıyor. 10-15 bin talep var.
Şu anda gidilmek istenen yolda sektör 5-6 şirketin oluşturduğu bu monopole teslim edilirse ve bunların yarısı dahi batacak olursa vay halimize… Bizden söylemesi…
Bu haber 604 defa okunmuştur

:

:

:

: