TSK ‘ Deniz Kurdu Tatbikatı , Doğu Akdeniz’de sona erdi .
Tatbikatın son gününde , yapılan törene , Sn. Erdoğan da tele konferans sistemi ile katılarak bir konuşma yapmıştır .
Konuşmasının bir cümlesi , dikkat çekici olduğu için , bu yazımda o cümle üzerinde duracağım .
“ … Kimi zaman , müttefiklerimizin uyguladığı gizli açık ambargolara rağmen, savunma yeteneklerimizi sürekli geliştiriyoruz …Milletçe kendi öz yurdumuzda gönül huzuruyla yaşamak istiyorsak , askeri bakımdan güçlü olmak zorunda olduğumuzun farkındayız …”
Sn . Erdoğan Türkiye’nin müttefiklerinden bahsederek , uyguladıkları ambargolardan dolayı da serzenişte bulundu .
Batı , Osmanlıyı hem ekonomik , hem de buna bağlı olarak savunma sanayinden ari tutarak , kendisine bağımlı kıldı . Avrupa da , Osmanlıya karşı baş kaldırdı ve çöküşünü hazırladı .
Türk yurdunun parçalanmasında aktif rol oynayan ve bunu , Anadolu’nun işgal ve parçalanmasına götürecek olan Sevr paçavrasını hazırlayanlara bir bakalım .
Almanya , Avusturya , Macaristan hariç , tüm Avrupa ülkeleri ve Amerika .
Emperyalist İtilaf devletleri .
Çanakkale’de , İnönü , Sakarya ve Dumlupınar’da , Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasındaki TSK ‘nin verdiği milli Kurtuluş savaşı , bunlara karşı yapılmadı mı ?
Tek cümle ile bu , emperyallere karşı yapıldı .
Daha , şehit Mehmetlerin kanı kurumadan , bu emperyallerin oluşturdukları ittifaklara girerek . Sözde ve sahte olan bu ülkelerle , müttefik olunmadı mı ?
Bu emperyal devletlerin oluşturduğu ittifakta , Türkiye’ye gerçekten müttefik gözü ile bakılıp , kucaklandı mı ?
Buna evet diyen , beri gelsin .
Bu , sözde sahte müttefikler .
Yani günün İtilaf devletleri , dünün İtilaf devletlerinden , yani dedelerinden aldıkları Sevr mirasını da , uygulamaktan geri durmadılar .
NATO genel merkezi Brüksel’de , Türk subaylarına Sevr haritaları sunulmadı mı?
Türkiye’ye karşı , NATO şemsiyesi altında , İtilaf devletlerinin Sevr emeli devam etmekte değil mi ?
PKK’yı destekleyen kimlerdir .
Bunu tespit eden ve dillendirilen , Türk Silahlı Kuvveti paşalara , suikastı düzenleyenler kimlerdir ?
Ermenileri kışkırtanlar , ayni kumaşın pantolonları değil mi ?
Türk Ulusu .
Bu itilaf devletlerinin sahteliğini , 1964 ‘ te Johnson mektubu ile fark etmedi mi?
PKK ‘ ya yapılan yardımlarla görmedi mi ?
Geçmiş yıllarda , bu sahte müttefiklerin arasına , gerçek müttefik olgusu ile giren siyasetçiler . Sonradan , hem kendileri , hem de Türk Ulusunu , hayal kırıklığına uğratmadılar mı ?
Sonra da “ kandırıldık “ denilmedi mi ?
Bu konuda , Yüce Atatürk’ün konuşmasından , bir alıntı yapacağım .
“ Yolunda yürüyen bir yolcunun , yalnız ufku görmesi kafi değildir . Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazım “ 1930 .
Türkiye’yi , savunma sanayinden yoksun bırakan kararlar alan , geçmişteki politikacılar . Maalesef ufkun ötesini göremedikleri ve bilemedikleri için , Türkiye’yi , emperyal güçlerin kendi çıkarlarının insafına terk ettiler .
Büyük Ata’nın , bir başka cümlesini aktarmak isterim .
“ … Ben , ordumuzun varlığını ve gücünü , paramızla orantılı bulundurmak görüşünü kabul edenlerden değilim : ‘ Para vardır , ordu yaparız . paramız bitti ordu dağılsın ‘ Benim için böyle bir mesele yoktur . Efendiler , para vardır ya da yoktur , ister olsun ister olmasın , ordu vardır ve olacaktır …” Mayıs 1922 .
Üç ay sonra , Milli Kurtuluş Savaşını kazanan , işte bu mantıktaki ulusal savunma kavramı , değil midir ?
Ordu , bir ulusunun bekasının , her şeyidir .
Hele , bu günkü dünyanın geldiği konum . Bunu daha da belirgin hale getirmektedir .
Türkiye’nin etrafına baktığımız zaman , TSK ‘nin varlığı , önemi ve güçlülüğü daha da önem arz etmektedir .
Tabii .
Biz , Kıbrıs Türkleri açısından da .